Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/9988 Esas 2013/17218 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9988
Karar No: 2013/17218
Karar Tarihi: 05.12.2013

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/9988 Esas 2013/17218 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/9988 E.  ,  2013/17218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vekili, ... İcra Müdürlüğünün... sayılı takip dosyasından 17.11.2011 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, aynı yerde daha önce borçlunun faaliyet gösterdiğini, BK"nun 179. maddesi gereğince işletmeyi devralan davalı 3.kişinin işletmenin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı 3.kişi vekili, soğuk hava deposu, fırın, derin dondurucu gibi malzemelerin müvekkilinin açacağı şube de kullanmak üzere borçludan satın alındığını, işletme devri ilişkisinin mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davaya konu adreste borçlu faal iken borçlunun faaliyetini bırakmasından sonra adresin bir süre boş kaldığı daha sonra davalı 3.kişi tarafından işletilmeye başlanıldığı, borçlu ile arasında muvazaalı işyeri devri ilişkisine ve muvazaaya dair herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK"nun 99. maddesine dayanan istihkak davası niteliğindedir.
    Mahkemece haciz adresinin borçluya ait iken boşaltılması sonucu davalı 3.kişinin faaliyete başladığı, aralarında muvazaaya dair herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle
    davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru değildir.
    Haciz adresinde öncesinde borçlunun faaliyette bulunduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, borçlu ile 3.kişi arasındaki ilişkinin işyeri devri niteliği taşıyıp taşımadığı noktasındadır. Davacı alacaklı ile borçlu arasındaki ticari ilişki 06.04.2011 keşide tarihli bonodan kaynaklanmakta olup davalı 3.kişi borcun doğumundan sonra 31.10.2011 tarihinde haciz adresinde faaliyete başlamıştır. Davalı 3.kişi, mahcuzları da borçludan satın aldığını beyan ederek 31.10.2011 tarihli faturaya ve ödeme belgesine dayanmıştır.
    İİK"nun 280/3 maddesinde "Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu haller de ızrar kastıyla hareket ettiği kabul olunur "hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından yapılan icra takibi üzerine borçlunun haciz uygulanan işyerini ve işletmesine dahil emtiasını fatura ile 3.kişiye devrettiği anlaşılmaktadır. Bu halde davalı 3.kişi ile borçlu arasındaki ilişki iş yeri devri niteliğinde olup işyeri devri ile ilgili İİK"nun 44. ve 280. ve BK"nun 179. maddelerinin uygulanması zorunludur. Anılan yasa hükümleri gereği işyeri devrinde maddelerde belirtilen hükümler yerine getirilmemişse yapılan devir alacaklıların haklarını etkilemez. Buna göre davalı 3.kişinin devraldığı işletmenin borçlularından da sorumlu olduğu gözetilerek davanın kabulü gerekirken yanlış değerlendirme sonucu reddi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.