10. Ceza Dairesi 2019/4221 E. , 2020/260 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL 75. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Asayiş Şube Müdürlüğüne yapılan ihbarda ... isimli şahsın uyuşturucu madde sattığının bildirildiği, sanığın kolluk ifadesinde asıl ismi ... olduğu tespit edilen ihbara konu kişinin eşinin üvey oğlu olduğunu ve maddeler ile bir alakasının olmadığını, ..."a ait olabileceğini beyan ettiği, kovuşturma aşamasında alınan savunmasında ise olay tutanağının aksine maddenin klozetin arkasından çıktığını beyan etmesi karşısında, ihbara konu ... hakkında herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılarak, gerekirse beyanına da başvurulması ve vicdani kanı oluşturacak sayıda olay tutanağı tanığının duruşmaya usulüne uygun olarak çağrılıp, yöntemince bilgi ve görgülerine başvurularak suça konu uyuşturucu maddelerin nasıl ve nerede ele geçirildiğinin sorulması,
Sonucuna göre, uyuşturucu maddenin kime ait olduğunun dosyadaki diğer delillerle birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün uyarı yazısının sanığın müracaat ve tebliğ tebellüğ tutanağında ev adresi olarak bildirdiği "..." adresine tebliğe çıkarıldığı, dosya içinde ve UYAP"ta taralı tebliğ mazbatası fotokopisinden tebliğin yapılıp yapılamadığının anlaşılamadığı, sonrasında uyarı yazısının sanığın MERNİS adresi olan "...." adresine Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğe çıkarılması gerekirken doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; 23.01.2013 tarih, 2012/744 esas ve 2013/31 karar sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek, mahkûmiyet kararı verilmesi,
b) Suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden;
Duruşma günü için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği ve Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca muhatabın beyan ettiği en son adres yerine doğrudan MERNİS adresine tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğu gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye usulüne uygun tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.