3. Hukuk Dairesi 2020/8332 E. , 2020/5289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki men-i müdahale, tazminat, ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... ile aralarında 2/6/2011 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, dava konusu taşınmazın aynı gün alıcı ..."ya teslim edildiğini, davalı ..."nın satış bedeline ilişkin taksitleri zamanında ödemediğini, taşınmazın diğer davalı ... tarafından işgal edildiğini, sözleşmeyi feshettiklerine dair fesih beyanı ile birlikte, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil ödenmesi talebini içeren ihtarname keşide etmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, taşınmazın tahliyesine, 28.939,33 TL kullanım bedeli ile ihtarname tarihinden taşınmazın boş olarak teslimine kadar aylık 830 TL ecrimisil bedelinin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkeme, "Davalı ... sözleşme ile üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğinden davacı tarafın sözleşmenin feshi şartlarının oluştuğu, davacı bankanın noter kanalı ile gönderdiği sözleşmenin feshine yönelik ihtarının davalı ..."ya tebliğ edilemediği, davalı ..."nın sözleşmenin feshine yönelik davacı beyanından dava tarihine kadar haberdar olmadığı, sözleşmeye konusu taşınmazın sözleşme tarihi itibarıyla davalı ..."ya teslim edildiği, ..."nın da bu yeri diğer davalı ..."e kiraya verdiği, davacı ile davalı ... arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 7. maddesine göre alıcının satış vaadinden kaynaklanan hak ve alacaklarını satıcının yazılı izni olmadan üçüncü kişilere devredemeyeceği hükmü bulunduğundan, davalı ..."in, davalı ... ile arasındaki kira kontratını davacı bankaya karşı hukuken ileri süremeyeceği, davalıların bu gayrimenkulü kullanma ve işgale yönelik haklı ve hukuki gerekçeleri bulunmadığı, sözleşmenin feshi yönündeki ihtarname akdin tarafı olan ..."nın bilinen en son adresine tebliğ edilmediğinden dava tarihine kadar tarafların davaya konu yeri kullanmalarının kötü niyetli olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle ecrimisil talebinin reddi gerektiği, davacı ile davalı ... arasındaki sözleşmede, sözleşmenin feshi halinde istenecek aylık 830 TL bedelin ifaye ekli cezai şart niteliğinde olduğu, bu bedelden hakkaniyet indirimi yapılması uygun olduğundan bilirkişi raporunda ilk ay 300 TL olmak üzere ÜFE oranında artırım yapılarak kira tazminatı olarak belirlenen 11.080 TL cezai şart alacağının sözleşmenin tarafı olan ..."dan tahsili gerektiği" gerekçeleri ile; A) Davacı ile davalı ... arasında akdedilen 2/6/2011 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinin iptal olduğunun tespitine, B) Davacının meni müdahale talebinin kabulü ile davalıların sözleşmeye konu taşınmazdan tahliyelerine, C) Davacının kullanım bedeli talebinin sözleşmenin tarafı olmayan ... yönünden reddine, sözleşmenin tarafı olan ... yönünden ise kısmen kabulü ile 11.080,00 TL"nin davalı ..."tan alınarak davacıya verilmesine, D) Davacının ecrimisil talebinin şartları oluşmadığından reddine" karar vermiş, karar davacı ve davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasındaki 2/6/2011 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesinin 5. maddesinde "... İşbu Satış Vaadi Sözleşmesinin, Satıcı tarafından feshi halinde; Alıcı, taşınmazın zilyetliğini aldığı işbu protokol tarihinden başlamak üzere taşınmazı tahliye edeceği tarihe kadar geçen süreler için aylık 830,00 TL Kullanım bedelini Satıcı"ya ödeyecektir." düzenlemesi yer almaktadır. Her ne kadar Mahkemece, anılan sözleşme maddesinde, sözleşmenin satıcı tarafından feshi halinde öngörülen aylık 830 TL kullanım bedelinin ifaya ekli cezai şart olduğu değerlendirmesi yapılarak belirtilen miktardan hakkaniyet oranında indirim yapılmasına ve bu anlamda 11/5/2015 tarihli bilirkişi raporunda, ilk ay 300 TL, sonraki aylarda ise ÜFE oranları uygulanarak tespit edilen miktarlar esas alınarak kira tazminatı olarak belirlenen 11.080,00 TL"nin davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş ise de, sözleşmenin 5. Maddesi ile belirlenen kullanma bedeli ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olmayıp, davalı alıcı sözleşme tarihi itibarıyla kendisine teslim edilerek kullanımına bırakılan taşınmaz için belirlenen bu kullanma bedelinden davacı satıcıya karşı sorumludur.
Buna göre, Mahkemece, davacının talep edebileceği kullanım bedelinin, tarafların sözleşmenin 5. maddesi ile belirledikleri aylık kullanım bedeli dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken, sözleşmede kararlaştırılan bu bedelin ifaya ekli cezai şart olduğu değerlendirmesi ile hakkaniyet indirimi yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 4.617,11 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.