Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17601
Karar No: 2020/2242
Karar Tarihi: 25.06.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17601 Esas 2020/2242 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/17601 E.  ,  2020/2242 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi ...’ün 29.02.2016 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterilen ve tamamı kırmızı kalemle taralı 4.082,40 metrekarelik alanın ... Mahallesinde son bulan parselden sonra yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin dosyaya ibraz ettiği raporda (A) harfi ile gösterilen 4.082,40 metrekarelik bölümü üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, davacının dava dilekçesine ekli kroki ile işaretlediği dava konusu taşınmaz bölümü ile mahkemece yapılan keşifte fen bilirkişisinin dosyaya sunduğu, hükme esas alınan 29.02.2016 tarihli raporuna ekli krokide dava konusu taşınmaz bölümü olarak işaretlenen yer birbiriyle tamamen örtüşmemektedir. Hükme esas alınan kroki incelendiğinde, taşınmazın kuzeyinde bulunan ve davaya konu edilmeyen taşınmaz bölümü hakkında da karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesinde; hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremeyeceği ifade edilmiş olup, Mahkemece, hukuk yargılamasına hakim olan ilkelerden, "taleple bağlılık" ilkesi göz ardı edilerek talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gibi, dava konusu edilmeyen söz konusu taşınmaz bölümü bakımından ıslah da yapılamayacağı izahtan varestedir. Öte yandan Mahkemece, dava konusu olan taşınmaz bölümü yönünden yapılan zilyetlik araştırmasında, taşınmazın niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, tek ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen taşınmazların niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin tespiti yönünden yetersiz ve soyut nitelikteki raporla yetinilmiş, bu hususta 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik jeodozi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ayrı ayrı toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir nitelikte ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı, gerekçeli ve önceki zirai bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, dava dilekçesi ile işaret edilen dava konusu taşınmazı gösterir ve keşfi takibe elverişli ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan ise, dava konusu taşınmazların dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazilerin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; çekişmeli taşınmazların ve çevresinde olan taşınmazların niteliklerine ilişkin mahkeme hakiminin gözlemi keşif zaptına aynen yansıtılmalı; keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi