22. Hukuk Dairesi 2014/21706 E. , 2015/34195 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2012/517-2014/332
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı S.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacının, davalı bakanlığa ait işyerinde taşeron şirketlerin işçisi olarak 01.02.1997-30.01.2012 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı S.. B.. vekili, görev ve husumet itirazı ile zamanaşımı def"inde bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, kanuni süresi içinde, davacı ve davalı S.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu lehine hümedilen avukatlık ücretinin miktarı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mülga 1475 sayılı İş Kanun"un 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığını belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının doğması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Kanunda ön görülen belgeleme şartına uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme şartına uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön iş verenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur.
Somut olayda, davacının emekliliği hakettiğine dair belgeleri işverene vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7. maddesinde, “(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ve nisbi avukatlık ücretine hükmedilmiştir. Davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiğine göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının kıdem tazminatına dair üçüncü bendi ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecek avukatlık ücretine dair onuncu bendlerinin silinerek yerlerine;
“12.932,00 TL kıdem tazminatının 26.09.2012 dava tarihinden itibaren bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı S.. B..ndan alınarak, davacıya ödenmesine,” davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekille temsil olunduğundan ve Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden husumet sebebi ile reddine karar verildiğinden 1.500.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.