Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/8488
Karar No: 2021/3758
Karar Tarihi: 01.07.2021

Danıştay 4. Daire 2016/8488 Esas 2021/3758 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8488
Karar No : 2021/3758

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tesis edilen mükellefiyet işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; adi ortaklık sözleşmesi kapsamında, davacının emeğini veya malını ortak bir amaca erişmek üzere diğer ortaklarla birleştirdiğine dair açık veya zimni iradesinin olduğuna yönelik davalı idare tarafından hukuken itibar edilir, yeterli ve somut delillerle ortaya konulamadığından davacı hakkında tesis edilen mükellefiyet işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620. maddesinde, adi ortaklık sözleşmesinin, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olduğu, bir ortaklığın, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılacağı, 625. maddesinin birinci fıkrasında, yönetimin, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortakların ortaklığı yönetme hakkına sahip olduğu, 637. maddesinde, kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortağın, bu kişiye karşı bizzat kendisinin alacaklı ve borçlu olacağı, ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortakların ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olacakları, kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin var sayılacağı, ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olmasının şart olduğu, 638. maddesinin son fıkrasında ise, ortakların, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olacakları hükümlerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde de, şirketlerin iki veya daha fazla kişilerin mallarını ve emeklerini, belli iş yapmak için bir akitle birleştirmeleri olduğu, ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını haiz değil ise adi şirket sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında tesis edilen mükellefiyet kaydı, … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayandırıldığından, mükellefiyetin hukuka uygunluğunun tespiti için ilgili raporun incelenmesi gerekmektedir.
… Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen 11/07/2014 tarih ve 2014-A-1271/18 sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; 02/01/2009 tarihinde işe başladığı, 31/12/2009 tarihinde işi terk ettiği, mükellefin 2009 yılı, KDV matrahının 2.348.692,33 TL, gelir vergisi matrahının 7.038,81 TL olduğu, 2009 yılı gelir vergisi beyannamesinde gayri safi hasılat tutarının 2.356.086,08 TL olarak beyan edildiği, 2010 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi vermediği, 2009/1. dönem geçici vergi matrahının 601,26 TL, 2009/2. dönem 1.159,08 TL, 2009/4.dönem 7.038,81 TL olduğu, 2009/3.dönem ve 2010 yılında geçici vergi beyannamesi vermediği, 2009 yılı muhtasar beyannamelerinin verildiği, muhtasar beyannamelerinde beyan edilen işçi sayısının aylar itibari ile 14 ila 18 arasında değiştiği, 2009/6. dönemde işçi çalıştırdığına yönelik beyanı olmadığı, mernis adresine gönderilen defter ve belge isteme yazısının mükellefe tebliğ edilemediği, muhtara tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 2009 yılı Ba-Bs analizinin tetkikinden; 2009 yılı için 662,62 TL ödenecek KDV çıktığı, bazı mükelleflerin Bs formu ile 2009 yılında mükellefe 390.406,00 TL tutarında mal veya hizmet sattığını beyan ettiği, mükellefe mal veya hizmet sattığını beyan eden mükellefler hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu, mükellefin 2010 yılı Ba-Bs formunun tetkikinden; KDV beyanı verilmediği, mükellefin işi terk tarihi 31/12/2009 olmasına rağmen bazı mükellefler tarafından 2010 yılı Ba formu ile toplam 230.901,00 TL tutarında mal veya hizmet satın aldıklarını beyan ettikleri, hiçbir mükellefin mükellefe 2010 yılında Bs formu ile mal veya hizmet sattığına ilişkin bildirimde bulunmadığı, mükellefin işi terk tarihi olan 31/12/2009 tarihi itibariyle elinde kalan faturaların tespiti amacıyla tanzim edilen tutanakta en son kullanılan faturanın seri ve sıra numarasının … ve düzenleme tarihihin 31/12/2009 olduğunun belirtildiği, 2009 yılı muhtasar beyannamelerinde 14 ila 18 arası işçi çalıştırdığını beyan etmesine rağmen rapor tarihi itibari ile tahakkuk eden stopaj vergilerini ve sosyal güvenlik paylarını ödemediğinin tespit edildiği, mükellefin 2009 yılı Bs formunda yer alan (Ba formuyla mükelleften mal veya hizmet satın aldığını beyan eden firmalar arasında yer alan) firma tarafından mükellef … adına düzenlenen çeklerin, …'ün muhasebecisi olduğu ve daha önceden de çeki düzenleyen firmanın muhasebeciliği yapan, haklarında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunan kişiler tarafından tahsil edildiğinin tespit edildiği, çekleri tahsil eden iki kişiden birinin adresinde bulunamaması nedeniyle bilgisine başvurulamadığı diğerinin ifadesinde ise, işyerinde fason dikim yapıldığı, faturaların işyerinde düzenlendiği şeklinde ifadesinin tutanak ile tespit altına alındığı, mükellef …'ün çalışanı olarak görünen şahısların bir kısmının ifadesinde, mükellef …'ü ismen tanıdıklarını, çalıştığı firmanın patronu olarak gözüktüğü, fason dikim yapıldığı, …'ün işyerine belli aralıklarla geldiği, hasılattan pay aldığının ifade edildiği, bir kısmının ifadesinde ise, …'ü tanımadıklarını …'ın patron olduğunu, beyan ettikleri, konu hakkında …'ın işyerinin daha önceden … Tekstil adına kardeşi üzerinde olduğu, işyerinin komple …'e devredildiği, patronun kendisi olmadığı, çalışan olduğu, işçileri koordine ettiğinden ve işçilerle kendisi muhatap olduğundan, yönetici olarak tanındığı, işyerini kiraya verenlerin ifadesine başvurulduğunda, işyerinin …'a kiraya verildiği, … Tekstil olarak işletildiğinin beyan edildiği, mükellef hakkında 05/01/2009 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, mükellefin fason konfeksiyon işine başladığı, işyerinin takriben 600 m² olduğu, yoklama esnasında 15 ücretlinin çalıştığı, işyerinde 1 büro masası, 3 koltuk, 17 adet dikiş makinası olduğu, mükellefin ambar, depo ve şubesinin olmadığının mükellef nezdinde tespit edildiği, mükellef hakkında düzenlenen 02/02/2010 tarihli yoklama fişi ile, mükellefin adresinde bulunmadığı, 31/12/2009 tarihi itibari ile iş terk ettiğinin tespit edildiği, mükellefin düzenlediği faturaların tevkifatlı satışları içeren fason dikime dayalı satışlar ile tevkifata tabi olmayan mal satışları olduğunun tespit edildiği, mükellef …'ün tevkifata tabi olmayan (fason dikime dayalı olmayan) tüm faturalarının gerçek bir mal hareketine dayanmayan ve münhasıran komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte faturalar olarak değerlendirildiği, işyerinde fason dikim işi yapıldığı ancak mükellefiyetin sadece … adına değil … ile beraber işçilerin patron olarak gördüğü … ve diğer 2 kişi ile beraber adi ortaklık adına tesis edilmesi gerektiğinden bu faturaları düzenleyen açısından sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu, olayda … yanında sahte fatura ticareti yoluyla komisyon geliri elde edilmesine yönelik yürütülen bu organizasyonda yer alan davacının mükellefiyet açılışından itibaren … ile bağlantı halinde olduğu, bu kapsamda iş yeri kiraladığı, işyerinde çalışan işçilerin beyanları ile çek tahsilatları göz önüne alındığında davacı adına adi ortaklık kapsamında tesis edilen mükellefiyet işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Mahkeme Kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi