11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1142 Karar No: 2020/6393 Karar Tarihi: 04.11.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/1142 Esas 2020/6393 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/1142 E. , 2020/6393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi hükmü uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 31/01/2013 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 26/02/2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 1- Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek, söz konusu sahte belge aslının duruşmaya getirtilerek incelenmesi, dosya arasında bulunan suretinde imzanın da olmadığı anlaşılmakla, söz konusu belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, aldatma yeteneğinin bulunduğunun anlaşılması halinde ise, temyiz dışı sanıklar ...., .... ve ....’a ait ev ve iş yerlerinde yapılan aramada çok sayıda sahte belgenin ele geçirildiği, ele geçirilen belgeler arasında 20/09/2007 tarihli .... plakalı araç için “ ....” adına düzenlenmiş “motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi/muayene izin belgesi” başlıklı sahte belgenin de olduğu, bu plakalı aracın sanık ...’e ait olduğu ve bu nedenle sanığın temyiz dışı diğer sanıklarla birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, diğer sanıkları tanımadığını, belgedeki aracın kendisinin kullandığı araç olduğunu ancak isim bölümündeki kişiyi tanımadığını, ayrıca aracı 2006 yılının 7. ya da 8. ayında sattığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından sanığın aracı ne zaman devrettiğinin tespit edilmesi ile sanığın diğer sanıklarla eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek suça konu sahte belgeyi düzenlettirdiğine dair savunmasının aksini ortaya koyan delillerin nelerden ibaret olduğunun gerekçeli kararda tartışılması ile hüküm kurulması gerekirken yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.