4. Ceza Dairesi 2015/27667 E. , 2020/1067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına yönelik kararın temyiz incelemesinde,
Sanık ..."nın, müşteki sıfatı bulunmaması nedeniyle, temyize hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca ... müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile sanık ... hakkında silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ..."ya yükletilen 6136 sayılı Yasa"ya aykırılık ve silahla tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/272 Esas 2007/40 Karar sayılı ilamı ile daha ağır cezayı gerektiren TCK"nın 188/3. maddesi gereğince hükmedilen 4 yıl 2 ay hapis cezası yerine, daha hafif nitelikte cezayı içeren Erdek Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/457 Esas 2007/153 Karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen 10 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı ve sanık ... ve müdafiinin ileri sürdüğü temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümdeki tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/272 Esas 2007/40 Karar sayılı ilamı ile TCK"nın 188/3. maddesi gereğince verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın Erdek Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/457 Esas 2007/153 Karar ilamı ile verilen 10 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” ibaresinin eklenmesi şeklinde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması ve hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluşması sebebiyle TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine rağmen, CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasını talep eden sanık hakkında, ertelemeden daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu tartışılırken, "sanığın daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarının bulunması, suç işleme konusundaki eğilimi, sanığın kişilik özellikleri de göz önüne alınarak hakkında 5271 Sayılı CMK nun 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklinde, erteleme gerekçesiyle çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.