Esas No: 2016/19302
Karar No: 2021/3754
Karar Tarihi: 01.07.2021
Danıştay 4. Daire 2016/19302 Esas 2021/3754 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19302
Karar No : 2021/3754
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... Grup Teknik Hırdavat Makina İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2012/ 01 ila 09. ve 11, 12. dönemleri için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirkete fatura düzenleyen, Galata Vergi Dairesi mükellefleri, ... , ..., ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden, söz konusu mükelleflerden alınan faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından tarhiyatta hukuka aykırılık, usulsüzlük eylemi, faturanın alınmadığı ya da gerçek meblağından farklı meblağlara verildiği yolunda yasanın aradığı anlamda ve olay anında gerçekleştirilmiş, somut bilgiler ihtiva eden bir tespitin yapılmadığı anlaşıldığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, vergi incelemesinin derinlemesine yapılması gerektiği, bir faturanın sahte olup olmadığının somut fatura üzerinde değil, faturaya yansıyan diğer eylemlerin gerçek olup olmadığının tespiti sonucuna dayanması gerektiği, soyut, yeterli araştırma yapılmaksızın yapılan incelemenin hukuka aykırı olduğu, ihtilaflı dönemde emtia alımında bulunduğu adı geçen mükelleflerin resmi adreslerinde faal oldukları, idarece yapılan yoklamalarda emtia stoklarının bulunduğu tespit edilmesine rağmen Mahkeme tarafından bu hususlar dikkate alınmadan karar verildiği, sözü edilen mükelleflerden satın alınan malların bedellerinin banka kanalıyla ödendiği, Mahkeme tarafından bu ödemelerin gerçek olup olmadığına yönelik herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi aksi yönde de eleştiri getirilmediği, hukuksal dayanağı olmayan tarhiyatın iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Davalı idare tarafından, sahte fatura kullandığı sabit olan mükellef hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebileceği, Mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı Kanunla değiştirilen 46. maddesinin 2. fıkrasında, vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde karar veren merci, temyiz isteminin reddine karar vereceği hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının 08/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, temyiz süresinin son günü 08/07/2016 tarihine rastladığı halde, otuz günlük sürenin geçirildiği, 11/07/2016 tarihinde temyiz talebinde bulunulduğu, öte yandan davacının temyiz dilekçesinde tebliğ tarihinin 18/06/2016 olduğu belirtilmiş ise de dosyadaki mevcut belgelerden, Mahkeme kararının 08/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.