(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2020/1745 E. , 2020/1933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 30/10/2013 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilleri adına tapuda kayıtlı ... ilçesi 505 ada 1 ve 519 parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapularının iptaline karar verildiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 800.000,00-TL. tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle 03.05.2012 tarihinde açtıkları davanın Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/580 E. - 2013/442 K. sayılı ilâmıyla kabul edildiğini, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, anılan davada dava konusu edilen taşınmazların gerçek değerinin 1.044.602,73 TL olarak belirlendiğini, ancak mahkemece taleple bağlı kalınarak 800.000.-TL tazminata hükmedildiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 244.602,73-TL. tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki ek davayı açmıştır.
Mahkemece bozma kararı öncesinde verilen; 09.02.2015 tarih, 2013/466 E.-2015/55 K. sayılı gerekçeli kararda; davacının davasının kabulüne; 244.602,73 TL"nin 20/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemizin 01.12.2016 gün ve 2015/6619 E. - 2016/11583 K. sayılı bozma ilamında "...Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, dava değeri üzerinden peşin nispi harç ve maktu başvuru harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, ıslah harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden aksi halde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyan mahkemece yapılan araştırma ve yargılama neticesinde; davacının davasının kabulüne; 244.602,73-TL"nin 20/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davanın açılmış olmasına ve arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.