Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1972 Esas 2021/2311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1972
Karar No: 2021/2311
Karar Tarihi: 26.10.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1972 Esas 2021/2311 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazdaki hissenin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tescil edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş ancak davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Temyiz eden davalı vekili, mahkemenin kararını Reddettiğini savunmuştur. Mahkeme, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Mahkeme, davacı adına tescil edilecek hissenin miktarının açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmediğini belirtmiştir. Ancak mahkeme aynı yönde bir karar vermekle birlikte, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ise hukuki işlemlerde dürüstlük kuralını düzenlemektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 ve 370/2 maddeleri de konu ile ilgili detayları içermektedir.
7. Hukuk Dairesi         2021/1972 E.  ,  2021/2311 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ :...2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19/02/2018 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/10/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26/10/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 64427 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 20.10.2016 tarihinde davalıya satılan hissenin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı adına vekaleten hareket eden ...’in satıştan haberdar olduğunu, dava konusu taşınmazda yapılması düşünülen inşaat ile ilgili düşüncelerini diğer müvekkili ...’ya e-posta yoluyla ilettiğini, davacının Türk Medeni Kanununun 2. maddesine aykırı dava açtığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne dava konusu 64427 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 262.16 m2 hisse ile ilgili tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Somut olayda; mahkemece, hüküm sonucunda dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, hükümde davalı adına kayıtlı ve iptaline karar verilen payın miktarının açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm sonucunun birinci paragrafında yer alan “262,16 m2” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “3277/64002” ibaresinin yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, karardan bir örneğin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.