22. Hukuk Dairesi 2014/21429 E. , 2015/34155 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2013/686-2014/314
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ve fazla çalşıma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde bekçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik ile son bulduğunu belirterek, müvekkilinin bakiye kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağı isteklerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, işverence sunulan imzasız bordrolarda fazla mesai sütununda tahakkuk yer almamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda, mevcut puantaj ve çalışma çizelgeleri ile tanık beyanları arasındaki seçim mahkemeye bırakılarak, yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı tarafından ayda birer hafta ara ile 7 gün işyerinde kalma, 7 gün tatil durumuna göre, son dört yılda böyle olduğu beyan edildiğinden, 2010 yılı nisan ayından itibaren ayda 2 hafta çalıştığı, her gün 14 saat çalıştığı kabul edilerek, 11 saati aşan günlük 3 saat için söz konusu alacak hesaplanmıştır. Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında, son 5 yılda vardiya ödemesi adı altında fazla mesai ücreti ödemesi yapıldığını, bunun mahsubu gerektiğini beyan etmiştir. Belgeler incelendiğinde, puantajlarda işçinin çalıştığı görünen günler ile bordrosunda vardiya ödemesi adı altında bir kısım tahakkuklar yer almaktadır. Her ne kadar belgeler imzasız ise de, işyerinin kamu kurumu niteliğinde olması ve bankaya karşılığının yatırılması nedeniyle ödemelerin yapıldığı kabul edilerek, her iki tarafa da bu ödemelerin hangi çalışma karşılığı yatırıldığı, işçinin çalışma düzeninin net olarak ne şekilde olduğu açıklatılarak sonucuna göre bu alacağın hesaplatılması gereklidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.