4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2940 Karar No: 2019/5530 Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2940 Esas 2019/5530 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/2940 E. , 2019/5530 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat...tarafından, davalı ... aleyhine 14/11/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, ..."ın eşi, ... ve ..."ın babası olan ..."ın 26/10/2014 tarihinde katıldığı düğün sırasında davalı tarafından havaya ateş edilmesi ve tabancadan çıkan merminin isabet etmesi sonucunda öldüğünü, Celil Yıldız"ın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalı, kusur oranının ceza yargılaması sonucunda anlaşılacağını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, davacıların ölene yakınlığı, desteğin kusursuz olması, olayla desteğin herhangi bir ilgisinin olmaması, ülkemizdeki düğünlerde yaşanan bu tür ölümle neticelenen olayların yoğunluğu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 25/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.