8. Ceza Dairesi 2018/10305 E. , 2019/7286 K.
"İçtihat Metni" Hileli iflas suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.11.2017 tarihli ve 2017/3018 soruşturma, 2017/3018 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09.03.2018 tarihli ve 2018/1578 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda şüphelilerin müşteki şirkete ait borçlarını kasıtlı olarak ödememek suretiyle şirketin iflasına neden oldukları ve bu amaçla bir takım hileli hareketlerde bulunduklarını belirtikleri anlaşılmakla, öncelikle tüm şüphelilerin ve müşteki şirket yetkilisinin ayrıntılı olarak beyanlarına başvurularak, taraflar arasındaki işlemlere ilişkin olan tüm belgelerin ve şirketlere ilişkin gerekli olan tüm şirket defterlerinin temin edilmesini müteakip, yine taraflara ilişkin tüm icra dosyalarının, Hukuk Mahkemelerinde bulunan dosyaların asılları yahut onaylı örneklerinin temin edilerek, dosya inceleme tutanaklarının düzenlenerek, gerekli görülmesi halinde bilirkişiden rapor aldırılması sonrasında, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.10.2018 gün ve 8416 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2018 gün ve KYB/2018-80706 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hileli iflas suçundan şüpheliler ..., ..., ... hakkında yapılan şikayet üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2017 tarihli 2017/3018 soruşturma nolu kararıyla "Bu suçun oluşması için; alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması, mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi, gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi, gerçeğe aykırı muhasebe kayıtları ile veya sahte bilanço tanzimi ile aktifin olduğundan az gösterilmesinin gerektiği, somut olayımızda ise şüphelilerin yetkilisi bulunduğu ... Gıda San. Ltd. Şti"nin suç tarihlerinde ekonomik durumunun bozulduğu, bunu öğrenen tüm alacaklılar, SGK Kurumu ve Vergi Daireleri de dahil olmak üzere alacaklarını tahsil etmek amacıyla tamamamı bir anda şirket aleyhine icra takiplerine giriştiği, bu nedenle şirketin mali sıkıntı içine düştüğü ve borçlarını ödeyemediği, şüphelilerin suçun oluşması için yukarıda sayılan eylemlerin hiç birini gerçekleştirmedikleri, " şeklindeki gerekçeyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, şikayetçi vekilinin karara itirazı üzerine, Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 09.03.2018 tarihli, 2018/1578 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
(2)İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
İncelemeye konu olayda; şikayetçilerin ve vekilinin, şüphelilerin şikayetçilere ait borçlarını kasıtlı olarak ödememek suretiyle şirketin iflasına neden oldukları ve bu amaçla bir takım hileli hareketlerde bulunduklarını belirtikleri anlaşılmakla, öncelikle tüm şüphelilerin ve şikayetçi şirket yetkilisinin ayrıntılı olarak beyanlarına başvurularak, taraflar arasındaki işlemlere ilişkin olan tüm belgelerin ve şirketlere ilişkin gerekli olan tüm şirket defterlerinin temin edilmesi, ve ayrıca şikayetçi vekilinin 10.01.2017 tarihli şikayet dilekçesinin deliller kısmında belirttiği Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2001/8537, 8652, 8653, 9488, 8517 esas sayılı dosyaları ile Bursa 3. Ticaret Mahkemesinin 2012/181 esas sayılı dosyası ve dosya içerisinde bulunan keşif tutanağı ve Bursa 3. İcra İflas dairesi 2004/1 iflas sayılı dosyası ile taraflara ilişkin tüm icra dosyalarının, Hukuk Mahkemelerinde bulunan dosyaların asılları yahut onaylı örneklerinin temin edilerek, dosya inceleme tutanaklarının düzenlenerek, gerekli görülmesi halinde bilirkişiden rapor aldırılması, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya yer olmadığı kararına itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 09.03.2018 gün, 2018/1578 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 21.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.