Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2053
Karar No: 2019/5526
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2053 Esas 2019/5526 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2053 E.  ,  2019/5526 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin kanunla tanınmış hakka dayanarak WDB1241251A167729 şaşe numaralı aracı Türkiye"ye getirmek için 2000 yılında Gümrük Müşteşarlığı’na başvurduğunu, davacının verdiği belgelerde sahtelik olduğu iddiasıyla aracına el konulduğunu, açılan kamu davasında davacının suçsuzluğu anlaşılarak aracın iadesine karar verildiğini, iade için yapılan başvuruda, araca ait dosyanın kayıp olduğu için teslimine ilişkin işlem yapılamayacağının bildirildiğini, idarenin araca keyfi olarak el koyduğunu, aracın uygun ortamda muhafaza edilmediği için hurda haline geldiğini belirterek oluşan zararın davalı idareden tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı idare vekili; araca mevzuat gereği el konulduğunu, idareye atfedilebilir bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemenin, yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair vermiş olduğu ilk kararın, Dairemizin 10/11/2014 gün, 2014/10104 esas ve 2014/14941 karar sayılı ilâmıyla uyuşmazlığının niteliği gereği adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmasının ardından, mahkemece, Dairemiz bozma ilâmına uyulmasına ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmünü düzenlemiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK"nun 124. maddesi temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davanın Maliye Hazinesi"ne yöneltilmesi gerekirken, Ticaret Bakanlığı’na yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi"ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 25/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi