11. Ceza Dairesi 2017/9446 E. , 2020/6386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suç konusu faturaları düzenleyen şirketler hakkında hazırlanan karşıt inceleme raporlarının tamamının getirtilmesi, şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması; açılmış ise, dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; gerektiğinde faturaları düzenleyen şirketler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığı, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri araştırılıp, ödemelerin satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen şirketin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm deliller değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Hükmolunan temel cezadan zincirleme suç hükümleri uyarınca artırım yapılması sırasında, uygulanan kanun maddesinin 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesi yerine 43/2. maddesi olarak yanlış gösterilmesi,
b) Suç konusu faturalardan, 2009 takvim yılında kullanılanların mart ayına, 2011 takvim yılında kullanılanların ise ocak ayına ait oldukları, aynı KDV beyanname döneminde birden çok sahte fatura kullanması halinde TCK"nin 43. maddesinin uygulama koşullarının oluşmayacağı, faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilebileceği gözetilmeden, 2009 ve 2011 takvim yıllarına ilişkin kurulan hükümlerde, TCK"nin 43. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
c) 213 sayılı VUK"nin 359/b-1, 5237 sayılı TCK"nin 43. maddeleri uyarınca hükmolunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK"nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sırasında, 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini yasaya aykırı,
d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.