11. Hukuk Dairesi 2019/156 E. , 2019/7194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/06/2010 tarih ve 2009/118-2010/307 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 30. ve 32.sınıfta yer alan ürünler yönünden "CANDOST" ibaresi için marka olarak tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurusunun ilanını takiben müvekkilinin 134311 sayılı "Şekil+CAN KRAKER" ve 95226 sayılı "Şekil+ETİ CAN" ibareli ve adına tescilli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın nihai olarak YİDK tarafından haksız şekilde reddedildiğini, halbuki müvekkilinin "Can Kraker" ibareli markasını 1976 yılından bu yana kullandığını, markanın tanınmış olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkiline ait markaların ayırtedicliğine ve itibarına zarar vereceğini ileri sürerek, TPMK YİDK"nın 18.03.2009 tarihli ve 2009/M-1041 sayılı kararının iptali ile, tescil olunması halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait markaların esas unsurunun "ETİ" ve "CAN" ibareleri ile "şekil unsuru" olduğu, "kraker" ibaresinin ise emtia türü açısından tanımlayıcı olduğu, bütün olarak bakıldığında davacı markaları ile davalı başvurusuna konu "CANDOST" markası arasındaki kavramsal farklılığın tüketiciler üzerinde bırakacağı etkinin büyük olduğu, başvuru markasının içerisinde barındırdığı ibarelerden soyutlanıp bağımsızlaşarak farklı bir anlam ve etkiye ulaştığı, bu haliyle davacı markasının tersine, türün özelliklerinden uzak ve ayrım gücü yüksek bir ibare olduğu, davacı markalarının tanınmışlığına ilişkin yeterli delil bulunmadığı ve 556 sayılı KHK"nın 8/4.maddesindeki koşulların oluşmadığı, bu nedenle TPMK YİDK kararının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalının 30. ve 32.sınıfta yer alan emtialar yönünden “CANDOST” ibaresi için yapmış olduğu marka tescil başvurusuna karşı, davacının “ETİ CAN” esas unsurlu markalarını gerekçe göstererek yapmış olduğu itirazın TPMK YİDK tarafından nihai olarak reddedilmesi üzerine, 18.03.2009 tarihli ve 2009/M-1041 sayılı Kurum kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, davacıya ait markalarla davalının “CANDOST” ibareli markası sesçil, görsel ve işitsel olarak benzer nitelikte olup, 30.sınıfta yer alan emtialar açısından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi oluştuğu nazara alınarak, Kurum kararının bu yönden(30.sınıf emtialar) iptali gerekirken, bahsi geçen husus gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine,13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.