19. Ceza Dairesi 2019/4096 E. , 2020/710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerine yönelik incelemede,
Yükletilen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken, anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanıkların alt soyu haricindekiler yönünden uygulanmamasına yol açacak şekilde hüküm kurulması ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaraların değeri ile ilgili KEMT varakası düzenletilebilecekken bu hususların tespiti için alınan bilirkişi raporuna sebep olmadıkları halde bu yargılama giderinin sanıklara yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ve ...’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak ve hükmün yargılama giderine ilişkin bölümü karardan tamamen çıkartılarak yerine “Sanıklar ... ve ...’nın sebep olmadıkları bilirkişi gideri düşüldükten sonra kalan her bir sanığın sorumlu olduğu olduğu 10 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalması nedeni ile 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca kamu üzerinde bırakılmasına,” yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerine yönelik incelemede,
Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Diğer sanık ..."nin beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sanık ...’ın suça konu eşyalardan haberi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 14/05/2013, ve 29/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Ereğli (Konya) 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/325 E. 2013/402 K. ve 2013/285 E. 2014/86 K. sayılı hükümlerin Dairemizce aynı gün incelenerek bozulmasına karar verilmesi karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken, anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanıkların alt soyu haricindekiler yönünden uygulanmamasına yol açacak şekilde hüküm kurulması ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaraların değeri ile ilgili KEMT varakası düzenletilebilecekken bu hususların tespiti için alınan bilirkişi raporuna sebep olmadıkları halde bu yargılama giderinin sanıklara yükletilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.