Esas No: 2020/2668
Karar No: 2021/1377
Karar Tarihi: 01.07.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2668 Esas 2021/1377 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2668
Karar No : 2021/1377
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Teknoloji Ürünleri Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2- … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/15468, K:2019/7874 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 28/06/2016 tarih ve 29756 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/06/2016 tarih ve 2016/8972 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesinde atıfta bulunulan "Bandrole Tabi Cihazlar ve Bandrol Oranları" başlıklı Ek Listesinin "Cep Telefonları" başlıklı 7. maddesinin (a) bendinde belirtilen "Dahili tüner ile radyo/veya televizyon yayınlarını alabilenler %7" ve (b) bendinde yer alan "İnternet bağlantısı vasıtasıyla doğrudan veya herhangi bir yazılım veya donanım ilavesi ile radyo ve/veya televizyon yayınlarını alabilenler %6" şeklindeki ibarelerin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/15468, K:2019/7874 sayılı kararıyla;
3093 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu tarafından 16/06/2016 tarihinde kabul edilen ve 28/06/2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2016/8972 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 2. maddesinde işaret edilen ilişik listede bandrol ücretlerine dair oranların yeniden belirlendiği; dava konusu edilen "Bandrole Tabi Cihazlar ve Bandrol Oranları" başlıklı listenin 7 numaralı bendinde, ''a) Dahili tüner ile radyo/veya televizyon yayınlarını alabilen cep telefonlarının %7" ve "b) İnternet bağlantısı vasıtasıyla doğrudan veya herhangi bir yazılım veya donanım ilavesi ile radyo ve/veya televizyon yayınlarını alabilen cep telefonlarının %6" oranında bandrol ücretine tabi tutulduğu,
3093 sayılı Kanunun 4. maddesinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun gelirleri arasında yer alan radyo, televizyon, video ve bunlardan oluşan birleşik cihazların tek tek sayıldığı ve bu cihazlar üzerinden alınacak bandrol ücretleri açık bir şekilde belirtildiği; bununla birlikte, teknolojik gelişmelere bağlı olarak yeni ürünlerin ortaya çıkması ve çıkmaya da devam etmesi nedeniyle, söz konusu maddede, yeni ortaya çıkan ürünlerin ve ürünlerden alınacak bandrol ücretlerinin belirlenmesine ilişkin olarak yeni düzenlemelerin yapıldığı; bu kapsamda, maddede öngörülen sınırlar çerçevesinde düzenleme yapmak konusunda da Bakanlar Kuruluna yetki verildiği,
Dosyanın incelenmesinden, davalılardan ... Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından sunulan savunma dilekçesi ekinde yer alan Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan 17/12/2010 tarihli teknik raporda, radyo ve/veya tv yayınlarını alabilen cep telefonlarının radyo ve tv işlevlerini yerine getiren parçaların cep telefonunun telefon işlevini yerine getiren parçalardan ayrıştırılarak bedellerinin tespit edilmesinin fiilen mümkün olmadığı, sayılan parçaların hem telefon hem de radyo ve/veya tv işlevlerinin yerine getirilmesinde kullanıldığı hususlarının belirtildiği; bunun yanında, ... Üniversitesi tarafından hazırlanan 20/12/2010 tarihli teknik raporda ise piyasada tümdevre teknolojisi kullanılmadan üretilmiş hiç bir elektronik cihaz bulunmadığı, tüm cep telefonu modellerinde de bu teknolojinin kullanıldığı, tümdevre teknolojisi ile üretilmiş bir cihazda fonksiyonlara ait donanımları birbirinden ayırmanın fiziksel olarak imkansız olduğu, tümdevre teknolojisi kullanılarak üretilmiş cihazdaki her bir ögenin birden fazla fonksiyonu ifa ettiğinden sadece radyo ve/veya televizyon alıcı fonksiyonunu yerine getiren kısmının ayrıklaştırılarak maliyetlendirilmesinin mümkün olmadığı hususlarında tespitlere yer verildiğinin anlaşıldığı,
Benzer bir uyuşmazlıkta, Dairelerinin E:2016/12690 sayılı dosyasında yer alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 05/05/2016 günlü Teknik ve Mesleki Görüş yazısında cep telefonu, tablet ve bilgisayarların mimarisinin temelini tümleşik (entegre) devre tasarımlarının oluşturduğu, bu tasarımlarda birçok işlevin yerine getirilmesini sağlayan özel yazılımların gömülü olduğu, mikroişlemcilerin kullanıldığı, bu mikroişlemcilerin yürüteceği işlevler ile ilgili üzerinde son üretim teknolojileri ile birlikte sayısız giriş-çıkış terminalinin yer aldığı ve bu terminallerin birbirinden ayrılmasının mümkün görülmediği yönünde değerlendirmelere yer verildiği,
Ayrıca, dava konusu uyuşmazlıkta, konuya ilişkin olarak, 26/04/2016 tarihli yazı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Teknik Düzenlemeler Dairesi Başkanlığı tarafından mevcut radyo-tv yayınlarının alınabilmesi için bilgisayar, tablet veya iletişim cihazı gibi cihazların donanımsal tuner ve/veya radyo-tv yazılımına sahip olmasının gerektiği, anılan cihazlarda radyo-tv işlevlerini yerine getiren devre, entegre ve parçaların iletişim fonksiyonunu yerine getiren parçalardan ayrıştırılması hususunda, mezkur cihazlarda tümleşik devre yapısının kullanılması ve donanımsal tuner olmayan cihazlarda bu işlevi yerine getirecek bir yazılım yüklü olması halinde radyo-tv yayınları alınabileceğinden, ekonomik değer ya da maliyet ayrıştırılması anlamında oransal olarak değerlendirme yapılamayacağı yolunda görüş bildirildiği,
Söz konusu teknik raporlar ile görüş yazılarında yer verilen değerlendirmeler dikkate alındığında; cep telefonlarında radyo-tv alıcısının ayrı bir eklenti olmadığı, bu nedenle, cihazın bünyesindeki radyo alıcısı işlevini görebilecek olan parçanın, tek başına, cihazdan ayrı olarak anlam ifade etmediği, birçok fonksiyona sahip bu cihazlarda yer alan parçaları ortak olarak kullanan radyo alıcısı ve diğer kısımlarının değer tespitinin, objektif kriterlere dayalı olarak yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, yapılan inceleme sonucunda dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan düzenlemede mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında dayanak 3093 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu'nun idareye tanıdığı yetkinin aşıldığı; asıl işlevi radyo ve televizyon yayını almak olan cihazların bandrol ücretine tabi tutulmasının amaçlandığı; oysa dava konusu düzenlemeler ile asıl amacı radyo ve televizyon yayını almak olmayan telefonların tüm bedeli üzerinden bandrol ücretine tabi tutulmasının da 3093 sayılı Kanun'un amacı, kapsamı ve ruhuyla bağdaşmadığı; temyize konu Daire kararında yer alan radyo alıcısının değer tespitinin objektif kriterlere göre yapılamaması yönündeki tespitin somut delil ve argümana dayanmadığı; cep telefonlarının radyo yayını almaya yarayan kısmının bulunduğu çipsetin ayrı bir değerinin bulunduğu; sunulan Raporda radyo ve televizyon yayını için gereken parçaların cep telefonunun diğer radyo işlevlerini gerçekleştiren bölümlerle birlikte ayrı tümdevre içinde olduğu, bu devrelerin satın alınıp ithal edilebildiği, maliyetinin tüm malzeme maliyetine oranının 1/50 oranının altında kaldığı tespitlerine yer verildiği; dava konusu Bakanlar Kurulu kararına ekli listenin 7. maddesinin (b) bendinde 3093 sayılı Kanun'a aykırı olarak radyo ve/veya televizyon yayını alma özelliği bulunmayan cihazlarının da bandrol ücretine tabi tutulduğu belirtilerek, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2016/15468, K:2019/7874 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.