3. Hukuk Dairesi 2020/4712 E. , 2020/5249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 2005 yılı Ocak ayında davalıya ait ... plaka sayılı ve ...Kod Nolu Özel Halk Otobüsünde şoför olarak işe başladığını, günlük 60,00 TL aldığını, sigorta primini sadece 2 yılının ödendiğini, kendisinin sabah vardiyasına geçmek istediğini bildirdiğini ancak davalının bunu kabul etmediğini, isterse gidebileceğini söylediğini, bu durum karşısında 18/02/2011 tarihinde işten ayrılmak zorunda kaldığını, kendisine yasal haklarının ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik, kıdem tazminatı için 3.000,00 TL, ihbar tazminatı 600.00 TL, fazla mesai 100,00 TL bayram tatili 100,00 TL yıllık izin 100,00 TL, asgari geçim indirimi 100,00 TL olmak üzere toplam 4.000 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de talebini artırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,16.026,09 TL kıdem tazminatı ile Türk Borçlar Kanunun 431 (Borçlar Kanunun 345/2) maddeleri gereğince ihbar tazminatı 957,72 TL olmak üzere toplam 16.983,81 TL"nin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla mesai, bayram tatili, yıllık izin ve asgari geçim kalemlerine yönelik taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, davacının 09.01.2012 tarihinde hizmet akdinin sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının temyize konu istemleri arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı yer almaktadır. BK.’nun 344. maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akdi icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim takdir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli bir askeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir. Yine, BK.nun 329. maddesinde fazla çalışmayla ilgili düzenleme mevcut olup, " Sözleşme ile kararlaştırılmış ya da mutad olan çalışmanın ölçüsüne oranla bir fazla çalışma zorunlu oluyorsa, işçi bunu yapmaya gücü yeterse ve üzerine almayı reddetme dürüstlük kuralına bir aykırılık ifade ederse, fazla çalışmayı kabul etmek zorundadır. İşçi, bu fazla çalışma için kararlaştırılan ücrete oran kurularak ve özel durumlar gözönüne alınarak takdir edilmesi gereken ek ücreti talep hakkına sahiptir." BK.nun 334. maddesine ise, " İşveren işçiye mutat serbest saatler ya da günler vermekle yükümlüdür.
İşveren feshi ihbar yapılmasından sonra başka bir iş aranması için işçiye uygun bir zaman vermek zorundadır. Bu durumlarda, işverenin çıkarlarını olabildiği kadar gözetmek gerekmektedir." BK.nun 340./II. maddesinde ise, iki haftalık bir ihbar süresi öngörülmüştür.
Somut olaya dönülecek olursa; temyize konu dava hizmet akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hak kazanılan kıdem ve ihbar tazminatı alacakları isteğine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan 02/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; kıdem tazminatının İş Kanununda düzenlendiği ve iş kanunu hükümlerine göre bir hesaplama yapıldığı,ancak uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu ve Borçlar Kanununda kıdem tazminatına ilişkin her hangibir düzenleme olmadığı için hesaplama yapılmadığı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece; ‘Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının cevabi yazıları, denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacının, davalıya ait işyerinde şoför olarak işe başladığı, iş veren tarafından hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacının hizmet süresine göre 16.026,09 TL kıdem tazminatı, 957,72 TL ihbar tazminatına hak kazandığı’ gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davacının 818 Sayılı BK’na göre talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan 291,00 TL temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.