Esas No: 2016/10041
Karar No: 2021/3735
Karar Tarihi: 01.07.2021
Danıştay 4. Daire 2016/10041 Esas 2021/3735 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10041
Karar No : 2021/3735
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2010/1 ila 12, 2010/1-12, 2010/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemlerine ilişkin kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; sahte belge ticareti yapan mükellef … tarafından davacıya vekalet verildiği ve davacının bu fiile maddi menfaat gözeterek iştirak ettiği iddiasıyla kesilen cezalara ilişkin; davacının sahte belge düzenleme fiiline ne suretle iştirak ettiği, hangi belgelerin düzenlendiği, ceza tutarının belirlenmesinde belgelerin dikkate alındığı, ziyaa uğratılan vergi miktarı ve hükmedilen ceza tutarı belirlenirken nasıl bir hesaplama yapıldığının davalı idare tarafından açıklanamadığı; yani hükmedilmiş vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı anlaşıldığından davacı adına kesilen cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tanzim edilen vergi inceleme raporunda sürecin açıkça belirtildiği, davacının kendisinin de mükellef …'ın da aralarındaki ilişkiyi itiraf ettiği, sahte faturalarda davacının imzasının olduğu, karşıt incelemelerde adının geçtiği, fatura düzenlenen mükelleflerin davacıyı tanıdığı, …'ın kendisine geniş yetkiler içeren vekalet verdiği hususları göz önünde bulundurulduğunda davacının sahte belge ticareti yapan … ile maddi menfaat ilişkisinin olduğunun anlaşıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 5728 sayılı Kanun ile değişen 344. maddesinin 1. fıkrasında, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği; 2. fıkrasında, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı kurala bağlanmış, 360. maddesinde, 359. maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … isimli vatandaşın teknik hırdavat malzemeleri satışı işiyle uğraşmak üzere mükellefiyet kaydının bulunduğu, adı geçen tarafından "…" isimli işyeriyle ilgili işlemleri yapmak üzere davacıya vekalet verildiği (15/10/2009 günlü vekaletname), davacının bu vekalet dahilinde adı geçen kişi ile birlikte bazı ticari işler yaptığı ve fatura düzenlediği, … gün ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda adı geçenin 2009,2010,2011 ve 2012 yıllarına ait işlemlerinin incelenmesi sonucunda Muhsin Ulusan'ın sahte belge ticareti yapmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği ve vekalet verdiği davacının da bu fiile maddi menfaat gözeterek iştirak ettiği sonucuna varıldığı, buna göre de Vergi Usul Kanununun 344. maddesi uyarınca dava konusu vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasında bulunan … gün ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; …'ın davacı ile aralarında vekalet ilişkisi bulunduğu, rapor kapsamında alınan ifadelerden alıcıların ve muhasebecilerinin davacıyı tanıdıkları, çoğu kez birlikte görüldükleri, davacının beyanına göre …'ın bir adet ticari aracının olduğu, ancak araç kullanamadığı ve Ankara dışına satış yapıldığı için kendisinin vekil olarak tayin edildiği, yazısı iyi olmadığından imzaları onun attığı, genelde birlikte çalıştıkları, mükellefin bilgisi dahilinde fatura da düzenlediği, ara sıra kendisine ödeme yaptığı işler iyi gitmediği için yanından ayrıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Olayda; davacının sahte belge ticareti yapan mükellef … ile ilişkisinin ve sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinin vergi tekniği raporuyla somut olarak ortaya konulduğu dava konusu vergi ziyaı cezasında hukuki aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Anılan nedenlerle davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.