11. Hukuk Dairesi 2018/5800 E. , 2019/7192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03/07/2018 tarih ve 2017/620-2018/430 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Doğan Tıp Merkezi Tic. Ltd. Şti"nden alacaklı olduğunu, bu alacağın takip ve tahsil işlemleri devam ederken tasfiye memuru olan davalının, borçlu şirketi tasfiye ettiğini, ticari defter kayıtlarına göre müvekkilinin alacağının sabit olduğu halde TTK"nın 445. maddesi uyarınca beyana davet etmeyen ve tasfiyeyi sonuçlandıran davalı tasfiye memurunun müvekkilinin alacağından sorumlu olduğunu ileri sürerek, 8.692,73 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tasfiye edilen şirket defterlerinde davacının bir alacağının görünmediğini, borcun ihtilaflı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davalı ..."ın tasfiye memuru olarak davacı şirketi zarara uğrattığı ve 3.912,16 TL asıl alacaktan sorumlu olduğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile 3.912,16 TL"nin 27.12.2007 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle davacının zararına yol açtığı ileri sürülen alacağın ilama bağlı bulunmasına, ayrıca davalının, dava dışı şirketin eski yöneticisi olması hasebiyle, davacının alacağından haberder olmadığı yönündeki savunmasının kabulünün mümkün bulunmamasına ve davalının, şirketin tasfiyesi sonucu mal varlığının davacının alacağını karşılamaya yetmediği yönünde herhangi bir savunma ileri sürülüp kanıtlanamamış olması karşısında, davalının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 200,43 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.