Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28492 Esas 2019/12890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28492
Karar No: 2019/12890
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28492 Esas 2019/12890 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/28492 E.  ,  2019/12890 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı şirket, davalının aylık belirli bir ücret karşılığında muhasebecilik işlemlerini yaptığını, tüm vergi beyannamelerini zamanında yerine getirmesi gerektiğini, ancak davalının kusuru ve ihmali nedeniyle 19.650,00 TL"lik vergi cezasını ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; ödemiş olduğu 19.650,00 TL vergi cezasının kesildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi olan 18/11/2013 itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, muhasebecilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalının davacıya muhasebecilik hizmeti verdiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Muhasebecilik hizmeti davacının ticari işletmesinin kayıt ve defterlerinin tutulması ile ilgili olup davalı ise tacir değildir. Muhasebe hizmeti veren davalının yaptığı iş ticari mahiyette bulunmamaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi bakmaya görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davaya bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.