16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4820 Karar No: 2020/1913 Karar Tarihi: 26.02.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4820 Esas 2020/1913 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmünün istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı değerlendirme tutanağı getirtilmeden hüküm kurulmasının yeterli olmadığı belirtildi. Dosyadaki diğer delillerin suçun kanıtlanması açısından yetersiz olduğu görüldüğünden, hüküm bozuldu. FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, sanığın daha önce de suç işlediğine karar verildiği için tekerrür hükümleri de uygulanması gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 62/1, 58/9, 53/1 ve 63. 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/4820 E. , 2020/1913 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 58/9 maddeleri yollamasıyla 58/6, 53/1, 63 maddeleri gereği kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme tutanağını getirtilmeden hüküm kurulması, dosyadaki diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, hüküm fıkrasının birinci maddesinde atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmesi yine örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK’nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki temel cezanın tayin edildiği kısımdan “3713 sayılı yasanın 7/1 maddesi yollamasıyla ” ibaresinin ve tekerrür uygulamasına dair kısımdan “yollamasıyla aynı yasanın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılmasına suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.