21. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5622 Karar No: 2020/2046 Karar Tarihi: 08.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5622 Esas 2020/2046 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2019/5622 E. , 2020/2046 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 30/03/1981 olduğunun ve 01/04/2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, birikmiş aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR Davacı sigorta başlangıç tarihinin 30/03/1981 olarak tespit edilmesini, 26/03/2015 tarihli yaşlılık tahsis talebine istinaden takip eden aybaşı olan 01/04/2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Yerel mahkemenin davanın kabulüne dair 21/06/2016 tarihli ilk kararının, Dairemizin 2016/16903 Esas sayılı, 12/03/2018 tarihli ilamı ile bozulduğu, mahkemece bozma ilamına göre davacının talep ettiği dönemde öğrenci olup olmadığının Milli Eğitim Müdürlüğünden sorulduğu ve komşu işyeri araştırması yapıldığı, davacıyı tanıyan ya da çalışmasını bilen komşu işyeri sahibi veya çalışanı tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Kurum tarafından düzenlenen prim tahakkuk cetvelinde, ilgili dönem bordrolarına bakıldığı ve davacının dönem bordrolarında ismine rastlanmadığı bildirilmiştir. Mahkemece dönem bordrolarının işverence Kuruma verilip verilmediği,buna göre ilgili dönemde kayıtlı bordro tanığı bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmadan , bordro tanığı bulunması halinde bunların beyanına başvurulmadan, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeksizin, bozma kararı öncesinde dinlenen tanıkların beyanına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak,bu haliyle toplanan delillerin davanın kabulü bakımından yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, kayıtlı ve tarafsız bordro tanıkları saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya konulamadığı taktirde davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.