Esas No: 2020/2297
Karar No: 2021/2417
Karar Tarihi: 01.07.2021
Danıştay 2. Daire 2020/2297 Esas 2021/2417 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2297
Karar No : 2021/2417
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Genel Müdürlüğü Ar-Ge Planlama ve Dış İlişkiler Daire Başkanı olan davacının, hakkında tesis edilen istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin yürütülmesinin durdurulması yönünde ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… sayılı kararın uygulanmasını teminen, kurumun yeniden yapılanma sürecinde görev yaptığı Daire Başkanlığının kapatılması nedeniyle 1. dereceli Genel Müdürlük Müşaviri olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idare tarafından, daire başkanı olarak görev yaptığı Ar-Ge Planlama ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığının kapatılması nedeniyle görevden alınan veya görev süresi sona eren personel olarak tanımlanmasına olanak bulunmayan davacı hakkında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilerek işlem tesis edilmiş ise de, 3600 ile 6400 ek göstergeye sahip yönetici kadro ve pozisyonu olan daire başkanı kadrosunda 4 yıl süreyle görev yaptığı başkanlığın kapatılarak davacının istihdam fazlası personel statüsüne sokulmak istendiği ve bu durumun açıkça görevden alma olarak değerlendirileceği, davacıya 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 18. maddesinin 2. bendinin uygulanması gerekirken, daha önceki kadro ve derecesine uygun olmayan Genel Müdürlük Müşavirliği kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı idarenin istinaf başvurusu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla kabul edilerek, kararın kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin kararının davacı tarafından temyizi üzerine, anılan karar, Danıştay İkinci Dairesinin 21/11/2019 günlü, E:2018/3241, K:2019/6546 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme sonucunda verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; … Genel Müdürlüğü Ar-Ge Planlama ve Dış İlişkiler Daire Başkanı olan davacının, Ar-Ge Planlama ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ve alt birimlerinin kapatıldığından bahisle istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararına uyularak … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla, reddedildiği, bu itibarla davacının istihdam fazlası personel olarak belirlendiğinden söz edilemeyeceğinin açık olduğu; kurum dışında 1990 yılında elektrik mühendisi olarak çalışmaya başlayan davacının, Aralık 1996'da davalı …'ın bağlı kuruluşu olan …'a atandığı, burada başuzman olarak görev yapmakta iken 15/05/2008 tarihinde davalı idareye aynı unvanla naklen atandığı ve 2012 yılı itibariyle de AR-GE Dış İlişkiler Dairesi Başkanı olarak atamasının yapıldığı, … İdare Mahkemesi'nce önce yürütülmesi durdurulan, bilahare iptal edilen istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine dair 28/10/2016 tarihine kadar geçen süreçte Daire Başkanlığı görevini gereği gibi yürütemediği, başarısız olduğu yönünde nesnel ve hukuken geçerli olumsuz bir isnadın bulunmadığı; birden fazla daire başkanlığı kadrosundan, kadrosu kaldırılmış olan personel ile yeni ihdas edilen kadrolara ataması yapılan personel arasında, istihdam fazlası personelin belirlenmesi bakımından idarece, personelin sicili, başarı düzeyi, eğitim durumu, hizmet süresi, disiplin cezaları, yeteneği gibi objektif ölçütlerin saptanması ve bu ölçütler esas alınarak değerlendirme yapılması gerekirken, herhangi bir objektif kriterin esas alınmadığı, davacının yürüttüğü daire başkanlığının alt birimleriyle birlikte davalı idarenin yeniden yapılanması kapsamında kapatılması nedeniyle kadrosu kaldırıldığından istihdam fazlası personel belirlenmesine ilişkin işlemin, yargı kararıyla (… İdare Mahkemesi kararı) iptaline karar verilmiş olması ve görev tanımına uygun gerekli değerlendirmelerin yapılmaması karşısında, davacının istihdam fazlası belirlenip başka kurum ya da kuruluşlara atanmasını sağlama amacına yönelik olarak işlem tesis edildiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin, davacının Daire Başkanlığı kadro görevinden alınmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı; davacının Genel Müdürlük Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin kısma gelince; gerek dava konusu işlemde, gerekse davalı idareye ait dilekçelerde, 657 sayılı Kanun'un 76. maddesi uyarınca idarelere tanınan takdir yetkisinin hukuka ve kamu yararına uygun biçimde kullanıldığını kanıtlayacak hiç bir somut olayın gösterilmediği, davacının bu göreve eğitim durumu ve liyakat ilkelerine uygun olarak yükselmek suretiyle geldiği ve dört yıldır sürdürmekte olduğu görevini yürütmede yetersiz kaldığından da bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, Daire Başkanlığı görevinden alınması hukuka aykırı bulunan davacının, Genel Müdürlük Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin de dayanağının kalmadığının görüldüğü; buna göre, idarece daire başkanlığı görevini gereği gibi yerine getiremediğine ilişkin olumsuz bir sebep sunulamayan davacının, yeni teşkilat yapısı içerisinde görevden alınmadan önce yürüttüğü daire başkanlığının görev tanımına uygun oluşturulan daire başkanlığına atanması gerekirken, yeniden yapılanmanın amacına aykırı olarak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilmeksizin müşavir kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun gerekçe değiştirerek reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının … İdare Mahkemesinin …, … esas sayılı dosyalarında açmış olduğu davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine Müşteri Hizmetleri Dairesi Başkanı kadrosuna atandığı, ancak yargılama sürecinde istinaf başvurularının kabulüne, davanın reddine karar verildiğinden davacının tekrar Genel Müdürlük Müşavirliğine atandığı ve görev yerinin de … Eğitim ve Sertifikasyon Merkezi olarak belirlendiği, yine ... İdare Mahkemesinin … esasına kayıtlı davada, istinaf aşamasında mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi üzerine davacının başka kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması için yazı yazıldığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı emrine atamasının yapıldığı ve görevinden ayrıldığı, akabinde Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararına istinaden davacının 13/12/2019 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla Müfettiş olarak atandığı, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerektiği, yerindelik denetimi yapıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davalı idare tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer taraftan, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararında; davacının, yeni teşkilat yapısı içerisinde görevden alınmadan önce yürüttüğü daire başkanlığının görev tanımına uygun oluşturulan daire başkanlığına atanması gerektiği belirtilmekte ise de; daire başkanlarının seçiminde, kadrosu kaldırılmış olan personel ile yeni ihdas edilen kadrolara ataması yapılan personel arasında, idarece, personelin sicili, başarı düzeyi, eğitim durumu, hizmet süresi, disiplin cezaları, yeteneği gibi objektif ölçütlerin saptanması ve bu objektif ölçütlerle göre değerlendirme yapılması gerekirken, davacı hakkında 2012 yılından itibaren yürüttüğü Daire Başkanlığı görevinde başarısız olduğu, yöneticilik görevini gereği gibi yürütemediğine dair olumsuz bir tespit olmamasına karşın herhangi bir objektif kriter esas alınmadan yeniden yapılanmanın amacına aykırı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, bu durum Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer verilen AÇIKLAMANIN EKLENMESİ SURETİYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının davalı idareye iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.