Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7830
Karar No: 2019/8312
Karar Tarihi: 28.05.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/7830 Esas 2019/8312 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ve temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda suçun sanıklar tarafından işlendiği kabul edilmiş, ancak ceza belirlenirken orantılılık ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinde hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek ceza belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hükümden önceki duruşma tutanaklarına göre, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saikleri, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirilmediği belirtilerek karar bozulmuştur. Sanıkın sabıka kaydı da cezanın belirlenmesinde tek başına bir ölçüt olamayacağı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, ilgili kanun maddelerinin (5237 sayılı TCK'nun 61 ve 142/1-e maddeleri, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi) detaylı ve açıklayıcı bir şekilde yer
17. Ceza Dairesi         2018/7830 E.  ,  2019/8312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    Sanık ... müdafii


    Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “Orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
    Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin, TCK’nun 61/1. maddesine uygun olarak, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır.
    Öte yandan, sanığın sabıka kaydında geçmiş hükümlülüklerinin bulunması, koşullarının varlığı halinde tekerrür uygulamasında dikkate alınabilecek bir husus olup, TCK"nun 61. maddesinde sayılan temel cezanın belirlenmesi ölçütleri arasında bulunmadığından alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olarak kullanılamayacaktır. Bununla birlikte sabıka kaydındaki geçmiş hükümlülükler ile bu hükümlülüklerin niteliği ve sayısının, aynı Kanun"un 61/1-f maddesinde yer alan “Failin kastının ağırlığı”nın belirlenmesi sırasında hakim tarafından gözönüne alınabilmesinde de yasal bir engel bulunmamaktadır.
    Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesine göre temel ceza belirlenirken “Suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın
    ağırlığı...” gibi etkenlerin göz önüne alınması gerektiği düşünülmeden, teşdit nedenleri olaya ve sanığa göre somutlaştırılmadan ve makul ve yeterli gerekçe de gösterilmeden atılı suçtan sanık ... hakkında kurulan hükmün “Suçun işlenmesindeki şekil ve özellikler, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” şeklindeki yetersiz gerekçeyle teşdiden kurulmuş olması,
    2)Sanık ... hakkında TCK’nun 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulurken takdiren ve teşdiden 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen kararın gerekçesinde sanık hakkında asgari haddin uygulanmasının yeterli olacağının belirtilmesi suretiyle hükümde çelişkiye düşülmesi,
    3)Sanık ... yakalandığında aracında bulunan aküleri çaldıkları yeri kendi rızası ile polise söylediği ve adres tespit ve araştırma tutanağında belirtilen şekilde müştekiye ait tırı göstererek aküleri buradan çaldığını söylediği, sanığın beyanı üzerine yapılan araştırmada yer bildiriminin doğru olduğu ve müştekinin şikayetinin bulunduğu anlaşılmakla sanık ... hakkında TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
    4)Sanık ...’e ait adli sicil kayında yer alan ve en ağır ilam niteliğinde olan Isparta 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/581 Esas ve 2009/35 Karar sayılı 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin ilamı yerine, Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/192 Esas ve 2009/641 Karar sayılı 2 yıl hapis cezasına ilişkin ilamının TCK"nun 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas alınması,
    5)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafileri ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca tekerrür açısından sanık ..."in kazanılmış hakkının gözetilmesine, 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi