23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9768 Karar No: 2018/3901 Karar Tarihi: 03.07.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9768 Esas 2018/3901 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı tarafından 3 adet dairenin verilmemesi nedeniyle davalının taşınmaz bedelleri kadar zenginleştiğini ve taşınmaz bedelleri kadar davacının davalı taraftan alacaklı olduğunu ileri sürerek 121.545,00 TL'nin taşınmazın davalı adına tescilinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımına uğramış olduğunu ve taraf sıfatı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, belediye yazısına göre 2 parsel ile 14 parselin tevhid edilmemesi durumunda inşaat yapabilmesinin mümkün olmadığı, imara uygun olmadığı, keşif günü itibariyle dava konusu taşınmazın tevhid edilmediği ve inşaat ruhsatı da almadığı gerekçesiyle davalının \"A'lı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davaya konu 1045 ada 2 ve 9 nolu parseli \"A\" devretmek yükümlülüğünde olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davacının talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının 2 numaralı parsel üzerindeki talebi doğrultusunda karar verilmesi gerektiği, 9 parsel açısından bir talep bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Medeni Kanunun \"Haksız Zenginleşme\" başlıklı 70-79. maddeleri.
23. Hukuk Dairesi 2015/9768 E. , 2018/3901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan sözleşme gereğince davalı yanca ...ilçesi,... mevkiinde kain 1045 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaattan davacıya verilmesi gereken 3 adet dairenin verilmemesi nedeniyle davalı yanın taşınmaz bedelleri kadar zenginleştiğini ve taşınmaz bedelleri kadar davacının davalı taraftan alacaklı olduğunu ileri sürerek şimdilik 121.545,00 TLnin taşınmazın davalı adına tescilinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraf sıfatı olmadığını savunarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, belediye yazısına göre 2 parsel ile 14 parselin tevhid edilmemesi durumunda inşaat yapabilmesinin mümkün olmadığı, imara uygun olmadığı, keşif günü itibariyle dava konusu taşınmazın tevhid edilmediği ve inşaat ruhsatı da almadığı, zaten inşaat ruhsatının da alınmasının sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle dahi mümkün olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin kurulduğu tarihte dahi imkansızlık nedeniyle yerine getirilemeyecek nitelikte bir sözleşme olduğu, batıl bir sözleşme baştan itibaren hiçbir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, objektif imkansızlık nedeni ile davalı ... ..."lı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davaya konu 1045 ada 2 ve 9 nolu parseli ..."a devretmek yükümlülüğünde olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Davada bahsi geçen sözleşmelerde her ne kadar 2 ve 9 numaralı parsellerden bahsedilmiş ise de; davacının dava dilekçesi ile dava konusu ettiği parsel 2 numaralı parseldir. Bilirkişi raporu ile 2 ve 9 numaralı parseller yönünden inceleme yapılmış ve mahkemece de hükümde 2 ve 9 numaralı parsellerin değer toplamı taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınmıştır. Oysa ki somut olayda 9 parsel açısından bir talep bulunmamaktadır. Mahkemece, 2 numaralı parselin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.