Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/3708
Karar No: 2021/9221
Karar Tarihi: 01.07.2021

Danıştay 6. Daire 2021/3708 Esas 2021/9221 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/3708
Karar No : 2021/9221

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Trabzon İli, Araklı İlçesinde yapılması planlanan "Ayvadere Reg ve HES Projesi"ne ilişkin olarak, Trabzon Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen … tarih ve … sayılı "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararının 02/07/2013 tarihinde Araklı Belediye Başkanlığı, 05/07/2013 tarihinde Araklı Kaymakamlığı ve yine 05/07/2013 tarihinde Ayvadere Köyü Muhtarlığı tarafından ilan edildiği, dolayısıyla ilanların öğrenilme tarihinden itibaren (en geç askı ilan tarihlerinin bitiminden itibaren) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesi gereği otuz gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süreler geçirildikten çok sonra 14/12/2020 tarihinde dava açıldığı anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemin yalnızca Ayvadere Köyünde ilan edildiği, ancak dava konusu projenin Ayvadere Köyü ile bir ilgisinin bulunmadığı, yapılması planlanan projenin inşaat tünellerinin büyük bir kısmının Değirmencik Köyünden geçtiği, söz konusu köyde ise hiçbir ilanın yapılmadığı, dava konusu projeden tünel inşaatının yapılmaya başlanılması ile haberdar olunduğu, dolayısıyla davanın süresinde olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmiştir.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu projenin tünel inşaatının büyük bir kısmının Değirmencik Köyünden geçtiği iddia edilse de, Değirmencik Köyünde projeye ait üst bir yapının bulunmadığı, bu nedenle, ilanın yalnızca Araklı Kaymakamlığı, Araklı Belediye Başkanlığı ve Ayvadere Köyü Muhtarlığı tarafından ilan edildiği, açılan davanın ise süresinde olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu işlemin 2013 yılında tesis edilerek, aynı yıl içerisinde gerekli yerlerde ilan edildiği, aradan 7 yıl gibi bir süre geçtikten sonra herhangi bir somut gerekçe de gösterilmeyerek dava açıldığı, ayrıca davacının dava açma ehliyetin de araştırılması gerektiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine gerek görülmeyerek, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Trabzon İli, Araklı İlçesinde yapılması planlanan "Ayvadere Reg ve HES Projesi"ne ilişkin olarak, Trabzon Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen … tarih ve … sayılı "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali istemiyle, bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125. maddesinde; "... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, İvedi yargılama usulü başlıklı 20/A-(Ek madde: 18/06/2014-6545 S.K./18. mad) maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
17/07/2008 günlü, 26939 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında ise; Bakanlık on beş işgünü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlayarak proje hakkında "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir" veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararını beş işgünü içinde verir, kararı Valiliğe ve proje sahibine bildirir. Valilik bu kararı halka duyurur." hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin "Tanımlar ve kısaltmalar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde ise, "Halk" kavramının, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile ulusal mevzuat çerçevesinde bir veya daha fazla tüzel kişi veya bu tüzel kişilerin birlik, organizasyon veya grupları"nı ifade ettiği görülmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan hükümler uyarınca; idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi; idari işlemin tebliğ, yayın veya ilân tarihidir. Ancak yasada öngörülen bu durumların söz konusu olmadığı hallerde, davacının dava konusu işlemi öğrenme tarihinin iyiniyet kuralları çerçevesinde, olayın özelliği ve niteliği gözönünde tutulmak suretiyle yargı organınca belirleneceği kuşkusuzdur. İdari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda; bir idari işlemin iptali istemiyle açılan davada usul ve esas yönünden hukuki denetim yapılabilmesi; işlemin içeriğinin tebliğe veya duyuruya ilişkin olarak düzenlenen belgeden kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça anlaşılabilmesi halinde mümkündür.
Uyuşmazlıkta; dava konusu işlemin yalnızca Ayvadere Köyünde ilan edildiği, ancak dava konusu projenin Ayvadere Köyü ile bir ilgisinin bulunmadığı, yapılması planlanan projenin inşaat tünellerinin büyük bir kısmının Değirmencik Köyünden geçtiği, söz konusu köyde ise hiçbir ilanın yapılmadığı iddialarına temyiz dilekçesinde de yer verilmesi üzerine, Değirmencik Köyünün dava konusu projenin etki alanında kalıp kalmadığının açıklanmasının ve Değirmencik Köyünün söz konusu projenin etki alanında kalması halinde, burada, dava konusu işlemin ilan (askıda ilan, hoparlör vb.) edilip edilmediğinin bildirilmesinin istenilmesi üzerine, davalı idare tarafından; söz konusu projenin iletim tünellerinin Değirmencik Köyünden de geçtiği bildirilmiş, ancak dava konusu işlemin burada ilan edildiğine ilişkin herhangi belge/bilgi sunulmamış, söz konusu projenin regülatör yapısının gövde ve koruma duvarlarının inşasına başlanıldığı, Değirmencik Köyünde herhangi bir inşaat çalışmasının yapılmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükmünde de belirtildiği üzere, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün, ivedi yargılamada otuz gün olduğu, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı veya ilanın yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır. Bu kural, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı idari yollara veya dava yoluna başvurmalarına olanak sağlama amacını taşımaktadır. Ancak, yazılı bildirim esas olmakla birlikte, kimi durumlarda bilgi edinilmesinin (ıttılanın) yazılı bildirimin sonuçlarını doğuracağı, dolayısıyla dava açma süresine başlangıç olarak alınacağı da Danıştay içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Bu durumda, dava konusu projenin iletim hatlarının geçmesi nedeniyle, gerçekleştirilmesi planlanan projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel olan Değirmencik Köyünde ilan yapılmamış olması karşısında, projeden sonradan muttali (haberdar) olunarak açılmış olan davanın süresinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Nitekim, Anayasa Mahkemesince, hidroelektrik santrali projesiyle ilgili idarece verilen çevresel etki değerlendirmesi olumlu (ya da gerekli değildir) kararının iptali istemiyle açılan davanın süre yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvurularda; çevresel etki değerlendirmesine ilişkin mevzuatta, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer veya yerlerde ilan yapılmasının öngörüldüğü, bu ilan ile kararın yöre halkına duyurularak kişi ve kurumların süreç hakkında bilgilendirilmesinin amaç edinildiği, dolayısıyla ÇED olumlu kararı verildikten sonra yöre halkına yapılacak bilgilendirmenin halkın haberdar olmasını sağlayacak şekilde yapılması gerektiği, ilgililerden, projenin uygulanacağı yörelerde duyuru yapılmayıp şehir merkezlerinde yapılan ilanlardan bu süreci takip etmelerini beklemenin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri bağlamında öngörülebilirlik sınırları içinde olmadığı, bu nedenle, dava açma süresinin henüz ilgililerin dava açma hakkından haberdar olmadığı ve somut koşullar çerçevesinde haberdar olduğunun kabulünü haklı kılan nedenlerin bulunmadığı bir dönemde (şehir merkezlerinde yapılan ilanlardan itibaren) işletilmeye başlamasının, mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahaleyi ölçüsüz kılacağı sonucuna ulaşılarak hak ihlali kararları verilmiştir (Anayasa Mahkemesi'nin 25/12/2018 tarih ve Başvuru No:2014/14359; 10/03/2017 tarih ve Başvuru No:2013/5974 sayılı kararları).
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, bozma kararı üzerine yeniden yapılacak yargılamada davacının dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiği de tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı yönünden reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
4.Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 01/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi