Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Karı-koca olan tarafların arasında anlaşmazlık olduğu müştekinin değişmeyen anlatımlarında eşinin alkollü bir şekilde gece saat 23.00 sıralarında eve gelerek kendisini öldürmekle tehdit ve hakaret ettiğini belirtmesi, tanıklar ... ve ..."ın da bunu doğrulayan beyanlarının bulunması karşısında, tanıkların sırf müştekinin anne ve babası olması sebebiyle ve müştekinin de şikayetten 1 hafta sonra boşanma davası açtığından bahisle beyanlarına itibar edilmeyerek yerinde görülmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi, 2-Tehdit ve hakaret suçunun oluştuğunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma öneresinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.