Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma değişen suç vasfı nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8753 Esas 2020/3671 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8753
Karar No: 2020/3671
Karar Tarihi: 11.03.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma değişen suç vasfı nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8753 Esas 2020/3671 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir şirketten finansal kiralama yoluyla kanal kazıyıcı kiraladı ancak kira borcunu ödemediği için ihtarname gönderildi. Ancak sanık, kiraladığı aracı geri vermeyince güveni kötüye kullanma suçuyla suçlandı. Dosya uzlaşma kapsamında olsa da uzlaşma sağlanamadı. Kararda, sanığın süresinde şikayet olmadığı için güveni kötüye kullanma suçundan düşme kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak gerekçeli kararda suç tarihi yanlış gösterildiği için hüküm bozuldu. Sanık, TCK'nın 155/1, 62, 52/2-4, 50/1-a maddeleri uyarınca mahkum edildi. 5237 sayılı TCK'nın 155/1 maddesi, güveni kötüye kullanma suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğunu belirtirken, 73/1-2 maddeleri, suçun şikayete tabi olduğunu ve şikayet süresi geçtikten sonra hüküm vermeyeceği konusunda detay verir. 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddesi ise suçun şikayete bağlı olması durumunda zaman aşımı süresinin hesaplanması hakkında bilgi verir.

15. Ceza Dairesi 2018/8753 E. , 2020/3671 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfı nedeniyle güveni kötüye kullanma)
HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62, 52/2-4, 50/1-a. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa atılı güveni kötüye kullanma suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile bir adet kanal kazıyıcı kiraladığı, kira borcunu ödememesi üzerine, katılan şirket tarafından 60 gün içerisinde borçlarını ödemesi, aksi takdirde finansal kiralama sözleşmesinin feshedileceği, sürenin sona ermesinden itibaren 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu aracın teslim edilmesi hususlarında gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın kiralananı katılan şirkete teslim etmediği, bu suretle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
5237 sayılı TCK’nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, ihtarnamenin sanığa tebliğ tarihinin 26/03/2009 olduğu ve katılan şirket vekilinin sanık hakkında 6 aylık yasal şikayet süresi geçtikten sonra 23/02/2012 tarihinde şikayetçi olduğu dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan süresinde şikayette bulunulmaması nedeni ile düşme kararı verilmesi gerekirken sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 28/05/2009 olarak gösterilmesi gerekirken, 12/10/2011 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.