10. Hukuk Dairesi 2014/2300 E. , 2014/8818 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İscehisar Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :07.11.2013
No :2013/53-2013/486
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işveren Belediye Başkanlığı’na ait işyerinden 09.10.2007 gününden itibaren davalı Kuruma bildirimleri gerçekleştirilen davacıya 2005 yılının bazı aylarında stajyer olarak çalışması karşılığında ödeme yapıldığını gösteren listelerin bulunduğu anlaşılmakta olup hizmet başlangıcının, işe başlama tarihi olan 05.11.2005 olduğunun tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada, anılan belgelere ve tanıkların anlatımlarına dayanılarak istem aynen hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre istem sonucundan daha azına karar verebileceği belirtilmiş, “Hakimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesinde, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, kanıt gösterilmesini isteyebileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Diğer taraftan, kamu kurumu ve kuruluşu niteliğindeki işyerleri yönünden çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması gerektiğinden dönemsel sigorta primleri bordroları, aylık prim ve hizmet belgeleri, ücret bordroları, puantaj kayıtları ve konuya ilişkin tüm belgeler getirtilmeli, tarafların göstereceği kanıtlar toplanmalı, işyerindeki çalışmalara ilişkin olarak Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasındaki saptamalarını, kamu idarelerinin denetim elemanlarının da kendi mevzuatı gereğince yaptıkları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasındaki belirlemelerini içeren tutanaklar ile bu konuda hazırlanan raporlar elde edilmeli, çalışmaların kayıtlarda yer almama veya bildirim dışı bırakılma nedenleri irdelenmeli, gerektiğinde dönemsel sigorta primleri bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimi yapılan sigortalıların, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tabi personelin tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışmanın varlığı, kesintili gerçekleşip gerçekleşmediği, mevsimlik/sezonluk olup olmadığı ortaya konularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Anılan yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, öncelikle davacı vekilinden sorulmak suretiyle hüküm altına alınması istenilen talep açıklıkla ortaya konularak davanın sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine yönelik 1 günlük hizmet tespiti mi, yoksa belirli bir dönemi içeren çalışma süresinin tespitine mi ilişkin olduğu netleştirilmeli, sonrasında yukarıda öngörülen kapsamda irdeleme ve araştırma yapılarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan, mahkemece söz konusu gereklilikler yerine getirilmeksizin karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı İ.. B.."na geri verilmesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.