15. Hukuk Dairesi 2016/1673 E. , 2017/1527 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki ititrazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, taraflar arasında 01.05.2012 tarihinde 75.000,00 TL bedel karşılığında, çelik konstriksiyon imalâtı ve montajı konusunda sözleşme imzalandığı, mutabık kalınan imalâtlar dışında ilave imalâtlarda yaplıp teslim edildiğini, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptâline karar verilmesini, davalı ise malı teslim almadıklarını, eksik ve ayıplı olduğunu, iş tamamlanmadığı halde ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, işin yapılıp teslim edildiği ispatlanamadığı, imalâtın sağlıklı kullanımının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı yasanın 480. maddesi uyarınca götürü bedel eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş bedelinin 75.000,00 TL (KDV dahil) olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında sözleşme dışı ilave işlerin yapıldığı da anlaşılmaktadır. Davacı faturaya dayalı olarak takip başlatmış itiraz üzerine de eldeki dava açılmış, mahkemece bilirkişi inşaat mühendisinden ve makine mühendisinden oluşan heyetten alınan rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmayıp, bu rapora dayalı olarak karar verilemez. Mahkemece inşaatın yasal olup olmadığı konusunda hiçbir incelemeye girişilmeden hükme varılması da doğru olmamıştır.
3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesi hükmü uyarınca, 26. maddesinde gösterilen istisnalar dışında, bütün yapılar için belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur. Yapı ruhsatı ise, ancak projelerine, imar plânı ve yönetmeliğine göre resim ve hesapları incelenerek verilir. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa"nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat veya eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa"nın 42.
maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar Kanunu"ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmelidir. Emredici hukuk kurallarını içeren 3194 sayılı İmar Yasası hükümlerine aykırı ve onaylı projeye dayanmadan yapılan iş ve imalâtlarla ilgili olarak gerçekleşen imalât bedelinin talep ve dava edilmesi, imara aykırılığın ve dolayısıyla yasaları tanımazlığın meşrulaştırılması anlamına geleceğinden kabul edilemez.
Somut olayda; öncelikle yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için yapmış olduğu imalatın imar mevzuatında uygun olması diğer bir değişle ruhsatlı olması gerekir. Öncelikle bu husus araştırılmalı, yüklenicinin çelik konstriksiyon işini yaptığı binanın ilgili belediyeden yapı ruhsatı alıp almadığı, inşaatın yasal hale getirilip getirilmediği ayrıca tadilat ruhsatı alınıp alınamayacağı sorulmalı, bu haliyle ruhsat alınması mümkün değilse yapının ekonomik değeri olmayacağından yüklenicinin iş bedeline hak kazanamayacağı gözetilerek şimdiki gibi dava red olunmalı, inşaatın ruhsata bağlanması mümkün olduğu taktirde ise bilirkişi kurulundan gerektiğinde mahallinde yeniden keşif yapmak suretiyle, sözleşme kapsamındaki işler ile sözleşme dışı ilave işler ayrı ayrı belirlenip, sözleşme kapsamındaki işler 75.000,00 TL götürü bedelle yapılması kararlaştırıldığından, eksik ve ayıplar da dikkate alınarak fiziki oran kurulmalı, bulunacak bu oranın iş bedeline uygulanmalı, sözleşme kapsamında yüklenicinin hak kazandığı iş bedeli bulunmalı, sözleşme dışı yapılan işler ise; yapıldığı yıl serbest piyasa rayiciyle (mevcut haliyle) piyasa fiyatı hesaplanıp, az yukarıda hesaplanan iş bedeline ilave edilmeli, iş sahibinin ödediği anlaşılan 70.384,00 TL"nin mahsubu ile bakiye miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak likid olmayıp hesaplamayı ve yargılamayı gerektirdiğinden İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı red olunmalı, TBK"nın 117/1. maddesi gözetilerek temerrüd ihtarnamesi olmadığından kabul edilen asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulmalıdır.
Kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.