10. Hukuk Dairesi 2021/3844 E. , 2021/14272 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının davalıya ait ev işyerinde 30.03.1997-29.06.2015 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, hak düşürücü süreden davanın reddinin gerektiğini, davacının, davalıya ait evde haftada 1, bazen 2 gün gündelikçi olarak yevmiye karşılığı hizmet verdiğini, taraflar arasında iş akdinin en önemli unsuru olan bağımlılık koşulunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Fer’i müdahil Kurum vekili, hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini, 506 sayılı Yasanın 3/I-d maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 6/c maddesi gereğince, ev hizmetlerinde çalışanların sigortalı sayılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; davacı ..."ın davalı işveren ..."e ait SGK ... İl Müdürlüğünde tescilsiz ve ... adresinde kurulu ev hizmetleri işyerinde 30/03/1997-29/06/2015 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücretle ve sürekli olarak 6571 gün çalıştığı, 29 günlük çalışmasının davalı ..."e ait 1243241.35 sicil sayılı işyerinden kuruma bildirildiği, 6542 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... İş Mahkemesi"nden verilen 31.01.2019 tarih, 2015/320 Esas ve 2019/19 Karar sayılı kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekili ve fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı vekili, hak düşürücü süreden davanın reddinin gerektiğini, tüm deliller toplanmaksızın eksik inceleme ile verilen kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili, davacının çalışmalarının Kurum kayıtlarında görünen kadar olduğunu, Kurum kayıtlarının aksinin ancak aynı değerde yazılı delil ve belgeler ile ispat edilmesi gerektiğini, salt tanık beyanları ile verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... adına ev hizmetleri kapsamında tescilli işyerinin olmadığı, ... unvanlı 1243241.35 sicil sayılı ... adresli işyerinin “Bahçıvanlık” mahiyetinde 23.11.2004 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, davacı adına bu işverenlikten 03.10.2013 -31.10.2013 tarihleri arasında 29 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, taraf tanıkları ile kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
İnceleme konusu eldeki davada, davacı davalıya ait ev işyerinde 30.03.1997-29.06.2015 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece yapılması gereken iş, davalı işverene komşu ev ve bakkal, manav gibi işyeri sahipleri Belediye ve Nüfus Müdürlüğünden sorulup tespit edilerek, davacının çalışmasının varlığı ve niteliği, çalışmanın tam veya kısmi süreli olup olmadığına dair ayrıntılı beyanları alınarak, gerçek çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.