
Esas No: 2014/21330
Karar No: 2015/33956
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/21330 Esas 2015/33956 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin işverence işten çıkartıldığını beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, genel tatil ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlığı neticesi tamamen kendi kusuru ile feshedildiğini, hiçbir alacağı olmadığını bu nedenlerle açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, ıslaha karşı zamanaşımı def"inin değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusundadır.
Dosya içeriğine göre, dava her ne kadar belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de, davacı dava konusu alacaklarının artırılmasına yönelik olarak verdiği ıslah dilekçesinde davasını kısmi davaya dönüştürmüş ve ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Bu durumda davanın kısmi dava olduğunun kabulü gerekirken davacının ıslah dilekçesi gözardı edilerek belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırılması isabetsizdir.
Davanın kısmi dava olduğu anlaşılmış olmakla, ıslahla artırılan miktarlara ıslah tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan zamanaşımı def"inin, fazla çalışma alacağı, genel tatil ve ücret alacakları yönünden değerlendirilmeden karar verilmiş olması da hatalı olup , ayrı bir bozma sebebidir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık ibranamenin geçerliliği yönündendir.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece savunma ile ibraname arasında çelişki bulunduğundan söz edilerek ibranameye değer verilmemiş ise de, işçi ile işverenin anlaşması sonucunda da işçinin kıdem ve ihbar tazminatını alarak kendi isteği ile işten ayrılması mümkün olduğuna göre bu konuda bir çelişkiden söz edilemez. Bu halde, mahkemece, İbranameye değer verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kaldı ki, bir an için mahkemenin kabulüne değer verilse dahi, ibranamenin bölünebilirliği kuralı dikkate alınmadan ibranamenin tümden geçersiz sayılması da kabule göre hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.