22. Hukuk Dairesi 2014/19687 E. , 2015/33954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, bakiye kıdem tazminatı, bakiye yıllık izin, bakiye ihbar tazminatı, bakiye kıdeme teşvik primi, bakiye ücret, bakiye ilave tediye ile bakiye akdi ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde kapsam içi personel olarak çalıştığını, ancak müteahhit firma elemanı olarak gösterildiğini, 2002 yılı sonrasında ise ilk defa işe giriyormuş gibi TPAO çalışanı olarak gösterildiğini, ancak ilk işe başlama tarihi olan 14.05.1979 tarihindeki kök ücretinin esas alınmadığını, bu durumun kapsam içi personel yönetmeliğine aykırı olduğunu,.......’ndeki çalışmanın muvazaaya dayandığını, bu hususta emsal kararlar bulunduğunu ve... Yönetim Kurulu’nun 07.01.1999 tarih ve 1292/6 sayılı kararı ile 1646/4 sayılı kararı ile davalının muvazaa ilişkisinin kabul edilerek, işçileri kendisinin işe aldığını ve ....’nin aracı kıldığını kabul ettiğini, toplu iş sözleşmesinin 44. maddesi gereğince kıdeme teşvik primi ödenirken, müteahhit elemanı olarak işe başladığı tarihin esas alındığını, ancak kıdeme teşvik priminin hesabında ise esas alınan ücretin doğru hesaplanan ücret olmaması nedeniyle eksik teşvik primi ödendiğini, ücrete dayalı ilave tediye, akdi ikramiye, fazla mesai, varsa vardiya prim tutarı, tahsil tazminatı gibi tüm işçilik alacaklarının da noksan ödendiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihindeki son yevmiyesinin tespiti ile davacının yevmiyesinin yanlış belirlenmesinden kaynaklanan ve dava tarihinden geriye doğru son 5 yıllık eksik ödenen ücret ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının 21.05.1988-15.04.1995 tarihleri arasında....’nde çalıştığını, bu tarihte kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek, iş akdinin feshedildiğini, 26.04.1995-31.01.2002 tarihleri arasında ikinci kez....’nde çalışmasının bulunduğunu, bu tarihte iş akdinin feshinden sonra 11.02.2002 tarihinde ... bünyesinde işe başladığını, 14.10.2011 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer kanuni hakları ödenerek, iş sözleşmesinin sona erdiğini, aynı dönemde ikinci kez kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden 21.05.1988-15.04.1995 tarihleri arasında kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını,...’nde geçen hizmetlerinin tümünün ....’da geçtiği gibi kabul edilerek, kıdem tazminatı, teşvik ikramiyesi ve izin sürelerinin hesabının yapıldığını,...Kapsam İçi Personel Yönetmeliği’nin 30.06.1988 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve davacı dahil bu tarihten önce işe girenlerin intibaklarının 30.06.1988 tarihi itibariyle gerçekleştirildiğin, sonrasında ise 06.10.2003 tarihinde petrol iş sendikası ile yapılan protokol gereğince bir intibakın daha yapıldığını, davacının 21.05.1988 tarihinden itibaren intibakının yapılması nedeniyle alacağının bulunmadığını, 19.02.2002 tarih ve 10478 sayılı yazı ile sendika üyeliğinin bildirilerek, ...’den yararlandırıldığını, davacıya iş akdinin feshedildiği 14.10.2011 tarihinde 25 yıl 90 gün üzerinden kıstelyevm hesabı yapılarak 54 günlük ücreti üzerinden ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ücret intibaklarının doğru yapıldığı ve ücretin doğru hesaplandığı gerekçesi ile bakiye ücret alacağı, ikramiye alacağı, ilave tediye ve kıdemi teşvik primi alacakları taleplerinin reddine, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ise kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamından, davacının, 26.04.1995-31.01.2002 tarihleri arasında dava dışı....nde, 11.02.2002-14.10.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, 21.05.1988-15.04.1995 tarihleri arasında...."nde geçen çalışmaları karşılığı kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından daha önce açılan...10. İş Mahkemesinin 2001/1416 esas sayılı davasında verilen kararda davacının davalı işçisi olduğunun belirlenmiştir.Buna göre kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek tasfiye edilen dönem dışlandığında davacının davalı işyerinde geçen kıdem tazminatına esas çalışma süresi 16 yıl 188 gündür. Buna göre davacıya iş akdinin sonlanmasında kıdem tazminatı ödenmiş olmakla davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının olmadığı, 27.01.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda usulüne uygun olarak hesaplama yapıldığı, ayrıca dairemizin emsal nitelikteki 2014/18351 esas sayılı dosyasında da kabulün bu yönde olduğu anlaşılmakla, mahkemece ek rapor uyarınca kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarih taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamından, davacı işçinin 1999 yılında sendikaya üye olduğu belli ise de davalı işveren bu hususun kendisine 2002 yılında bildirildiğini savunmaktadır. Yerel mahkeme ise başka bir mahkeme kararında geçen bir ilama dayanarak bildirim tarihini 1999 yılı olarak kabul etmiştir. Söz konusu ilamda maddi hata olabileceği gibi kararın kesinleşip kesinleşmediği belirli olmadığından bu husus davacı işçi ile işverene yeniden sorularak, bu dosya kapsamında ibraz edilen belgelere göre bu uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ne kadar yıllık izin ücreti alacağı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere, davacının ilk dönem için yıllık izin ücreti zamanaşımına uğramıştır. Mahkemece geriye kalan dönem için yıllık izin ücreti hesaplanmalıdır. Dosya kapsamındaki 27.01.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda, usulüne uygun olarak hesaplama yapılmıştır. Ancak yıllık izin ücretinin 75 gün üzerinden hesaplanması gerekirken 90 gün üzerinden hesaplanması hatalı olmuştur. Mahkemece bu husus da göz önüne alınarak yıllık izin ücreti alacağının ek rapor uyarınca hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.