Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/9432
Karar No: 2020/14
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/9432 Esas 2020/14 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/9432 E.  ,  2020/14 K.

    "İçtihat Metni"

    DAVA TÜRÜ : Galleye Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti
    MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.09.2017 tarihli ve 2015/211 Esas, 2017/202 Karar sayılı kararıyla kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava dilekçesinde, davacıların İzmir"de kurulu mülhak ... Vakfı ile mülhak ... Vakfının galle fazlasına müstehik vakıf evlatları olduğunun tespiti istenmiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacıların her iki vakfın galle fazlasına müstahak vakıf evlatları olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Davanın kabulüne dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine, davalı ... vekilince istinaf isteminin esastan reddi kararı temyiz edilmiştir.
    Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    1.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Mülhak ... Vakfı"na yönelik davanın İlk Derece Mahkemesince kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığına göre, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2.Mülhak ... Vakfı yönünden yapılan temyizin incelemesine gelince;
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 3. maddesinde, Mülhak Vakıf, Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulan, yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilen ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulan ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanunun 6. ve 7. maddelerinde ise mazbut vakıfların ... tarafından yönetilip temsil edileceği, Kanun"un (5737 sayılı Vakıflar Kanunu) yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
    Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
    Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir. Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir.
    Bir vakfın nasıl yönetilip işletileceği, vakfedilen maldan kimlerin hangi esas ve ölçüler içinde yararlanacağı vakfedenin iradesiyle belirlenir. Vakfedenin bu konudaki beyan ve şartlarını içeren, vakfın âdeta tüzüğü niteliğindeki yazılı belgeye “vakfiyye” adı verilmektedir. Vakfiyede yer alıp vakfın kuruluş ve meşruiyet esaslarına aykırı olmayan şartlara bir zaruret bulunmadıkça uyulması gerektiği kabul edilmektedir.
    Vakfiyeler, vakıf davalarında birinci derecede delil olup (Akgündüz, Ahmet; İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, 1996, Sh. 428), kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe vakıf davalarında yazılı delil olarak kullanılamazlar. (Mecelle mad.1739) Vakfiyelerin uygulanma şartı, bunların ifade ettikleri maddelerin sabit ve meşhur olmasıdır.
    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Yukarıya alınan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
    Dava konusu Mülhak ... Vakfı"na ait 5 Şevval 1211 H. (1797 M.) tarihli vakfiyede; "... İşbu zikr olunan vezaif ve mesarif bir tamamen ru"yet ve eda olunduktan sonra falza-i vakfın humsu ihraç ve ifraz olunup ümmü veledlerime ale"s-seviyye talsim oluna, ve bi emrillahi te"ala içlerinden biri vefat eder ise hissesi yine vakf-ı mezkureme zamm oluna ve baki fazla-i vakfı bil-cümle evladım beyinlerinde li"z-zekeri mislü hazzi"l-ünseyeyn tevzi ve taksim eyleyeler; el-iyazen billahi te"ala evlad bil-külliye münkariz olur ise vakf-ı mezkurum pederim müteveffayı muma-ileyh ..."nin vakfiyye-i mamülün bihasına zamm ve ilhak olunup derun-u vakfiyemde tahrir eylediğim minval-i muharrer üzere amel eyleyeler..." denilerek, her sene muhasebe yapılarak ortaya çıkan masraflar ödendikten sonra arta kalan gelirin 1/5"inin ayrılarak vakıfın çocuklarının annelerine verilmesinin, baki kalanın ise vakıfın bütün evlatlarına batın şartı olmaksızın, erkek evlada iki pay, kız evlada bir pay verilmek suretiyle pay edilmesinin ve ancak evlatlarının soyunun kesilmesi halinde vakfın babasına ait vakfa dahil edilmesinin şart edildiği;
    Dava dilekçesinde davacıların vakıflar ile soybağını ..."nin oğullarından Katipzade ... üzerinden kurdukları ve ..."in çocuksuz vefat ettiğini iddia ettikleri, dava tarihinde ... Vakfı"nın tüzel kişiliğinin sona ermediği ve ... Vakfına devredilmesinin de sözkonusu olmadığı gibi dosya eksiklik talebi ile dosya arasına alınan İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/195-2016/8 sayılı dosyasının incelenmesinden, ..."in soyunun devam ettiği ve vakfının gallesinden yararlanan evlatlarının bulunduğu, davacıların ..."in soyundan geldikleri iddialarının da bulunmadığı anlaşıldığına göre; ... Vakfı yönünden davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2.) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesinin 28.12.2017 tarihli ve 2017/1962 Esas, 2017/1960 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK"nin 373/1. maddesi gereği kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise ilk derece mahkemesi İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi