Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6091
Karar No: 2019/7103

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6091 Esas 2019/7103 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmada bir tarlanın kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu halde davalı adına tespit edildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığını belirterek davanın yeniden yapılmasını istemiştir. Yeniden yapılan yargılamada, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Bu karar, Orman Yönetimi'nin harçtan muaf olduğunu belirten 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değiştirilmiştir. Kanunun 4. maddesi gereğince yörede kesinleşen 1993 tarihli orman kadastrosu da dava dosyasında yer almaktadır.
20. Hukuk Dairesi         2017/6091 E.  ,  2019/7103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında ... köyü, 111 ada 206 parsel sayılı 718 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmaz, mülkiyet durumunda değişiklik yapılmaksızın, aynı ada parsel numarası ile 738,62 m² ve tarla vasfında tespit edilmiştir.
    Davacı Orman Yönetimi vekili kadastro mahkemesine verdiği 26/08/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, Merkez ilçe, ... köyünde 2011 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmada 111 ada 206 sayılı parselin kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu halde davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına yapılan tespitinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Yargılama sırasında 15/09/2011 tarihli dilekçesi ile Hazine de çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur.
    Kadastro mahkemesince davanın mülkiyete ilişkin olduğu belirlenerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve dosya ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/80 Esasına kaydedilmiştir. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/7289 E. - 2013/11177 K. sayılı kararı ile; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece keşif yapılmamış, kadastro mahkemesinde hazırlanan uzman bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Raporda, 1960 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazın bağ rumuzlu yeşil renkli alanda yer aldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Orman kadastro haritası ve tutanakları getirtilmemiş, taşınmazın kesinleşen orman kadastro haritasındaki konumu gösterilmemiş, incelendiği bildirilen memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları da rapora eklenmemiştir. O halde, mahkemece; öncelikle, 1993 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ile çalışma ve ilantutanakları getirtilmeli, orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli,
    daha sonra yöreye ait en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritalarındaki niteliği belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden ise, Hazinenin de mülkiyet iddiası bulunduğundan öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından taşınmazın eğimi, bitki örtüsü, toprak yapısı gibi konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel tutanakları getirtilmeli, bu şekilde taşınmazın orman sayılan ya da orman içi açıklık niteliğindeki yerlerden olup olmadığı belirlenmeli ve toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 1990 yılında yapılan ve 1993 tarihinde genel arazi kadastrosu ile birlikte ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi ile Orman Genel Müdürlüğü, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır, hükmü gereğince Orman Yönetiminin açtığı dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesi hatalı olup bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple; hükmün harçla ilgili 2. bendinin çıkarılarak yerine “2-Davacı Orman Yönetimi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına"" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi