Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/13846 Esas 2016/15482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13846
Karar No: 2016/15482
Karar Tarihi: 01.06.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/13846 Esas 2016/15482 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/13846 E.  ,  2016/15482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece tebligat usulüne uygun kabul edilerek yasal süresinde yapılmayan şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ödeme emri borçluya, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğe çalışılmış ise de anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
    Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; "Konu 21. madde muhatap tevziat saatlerinde adreste bulunmadığından komşusu .... beyanına göre dışarda olduğundan ilgili mahalle muhtarına tebliğ edildi. Komşusuna haber verilerek 2 nolu formül kapısına yapıştırıldı. Komşusu isim ve imzadan imtina etmiştir.” şerhi ile 15/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.
    Buna göre tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği ve dolayısıyla 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, anılan maddeye göre yapılan tebligat, bu madde hükmüne ve Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olmakla, usulsüzdür. Ayrıca evrakın muhtarlığa bırakıldığı hususunun haber verildiği komşusunun isminin de tespit edilmemiş olması 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği"ne uygun değildir.
    O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.