11. Ceza Dairesi 2017/2202 E. , 2020/6359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/58933 Esas sayılı, 22.11.2013 tarihli iddianamesi ile sanık ... hakkında 2008,2009 ve 2010, sanık ... hakkında 2009,2010 ve 2011, sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından dava açıldığı, Mahkemece sanık ... hakkında 2010, sanık ... hakkında 2009, sanık ... hakkında ise 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan bir hüküm kurulmadığı, katılan vekilinin 30.01.2015 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteminin bu takvim yıllarından hüküm kurulmamasına ilişkin olduğu anlaşılmakla; mahkemesince her zaman bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
B- Sanık ... hakkında “sahte belge düzenleme“ suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22.11.2013 tarih ve 2013/58933 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yılları arasında sahte belge düzenleme” suçlarından kamu davası açılmış ise de; atılı 2010 ve 2011 takvim yılları arasındaki suça ilişkin olarak sanık hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
C- Sanıklar ... ve ... hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme“ suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik sanıklar müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
1-Sanık ...’ın savunmasında diğer sanık ... ile birlikte söz konusu iş yerini açtıklarını ancak işleri idare etmesi için diğer sanık ...’ın babası ... isimli kişiye vekalet verdiğini, işleri onun yürüttüğünü, sahte fatura düzenlemediğini, sanık ..."ın da benzer şekilde söz konusu şirkette şirket müdürü olduğunu, ancak fiilen işleri babası ...’ın yürüttüğünü, düzenlenen faturalarla bir ilgisinin bulunmadığını savunması, dosyada örneği mevcut Beyoğlu ..... Noterliğinin 28.01.2008 tarih ve 02877 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile sanıklar ... ve ... tarafından ... isimli kişiye şirketin işleriyle ilgili yetki verildiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a- Sanıkların savunmalarında adı geçen ... adlı kişinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi,
b-Sahte olarak düzenlendiği belirtilen faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının getirtilip sanıklar ..., ... ve ...’a gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde yazı ve imza örneklerinin alınarak faturalardaki yazı ve imzaların sanıkların ve adı geçen kişiye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d-22.07.2013 tarih ve 2013-A-1323/17 sayılı vergi tekniği raporunun 2. sayfasında basım bilgileri açıklanan irsaliyeli faturaların, kim tarafından sipariş edilip teslim alındığının ilgili matbaadan sorulması, bu hususta da gerekirse imza incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması yasaya aykırı,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.