23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10013 Karar No: 2016/10579 Karar Tarihi: 12.12.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10013 Esas 2016/10579 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezinde müdür olduğu sırada, aynı kurumda öğretmen olarak işe başlayan katılanın istifa etmesine rağmen sanık tarafından istifasının işleme alınmadığı ve diplomasının iade edilmediği şeklindeki iddialar nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediği kabul edildi. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, TCK 155/2, 62, 51/1-3 maddeleri gereği sanık hakkında 1 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile ceza hapis cezasının ertelenmesi ve 1 yıl denetim süresi kararı verildi. Ancak, yasal gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi nedeniyle hüküm BOZULDU. 4483 sayılı Memurlar ve diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre, kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı kamu görevlisi addedilir.
23. Ceza Dairesi 2015/10013 E. , 2016/10579 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 51/1-3 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası, hapis cezasının ertelenmesi, 1 yıl denetim süresi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanığın .... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezinde müdür olduğu, aynı kurumda öğretmen olarak işe başlayan katılanın istifa etmesine rağmen sanık tarafından istifasının işleme alınmadığı ve kendisine diplomasının iade edilmediği, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edildiği olayda; 1-Sanığın görevi nedeniyle katılanın istifasını işleme koymayarak katılanın zarara uğratıldığı, bu itibarla 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9/son maddesinde: "Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır." hükmü bulunduğu, ayrıca aynı kanunun 9/b maddesinde" Yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek, Sağlık ve İçtimaî Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun ile 4483 sayılı Memurlar ve diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tâbidir. " hükmünün bulunması karşısında sanık ..."nun üzerine atılı eylemin TCK"nun 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmeden ve buna ilişkin 4483 sayılı kanun hükümleri gereği işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.