22. Hukuk Dairesi 2015/28941 E. , 2015/33935 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2014
NUMARASI : 2012/1529-2014/230
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Davacı ile davalı aralarındaki dava hakkında Ankara 7. İş Mahkemesiden verilen 07.03.2014 tarihli, 2012/1529-2014/230 sayılı kararı Dairenin 21.04.2014 tarihli ve 2014/9528 esas 2014/8848 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, tutanak tanığının tutanak içeriğini doğrulamadığını, devamsızlığın ayrı ayrı günler için ispatlanmadığını belirterek söz konusu tutanağa dayalı olarak hükmün bozulduğunu belirtilerek bu yönden kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması istenilmiş, yapılan incelemede, devamsızlık nedeniyle haklı sebeble fesih şartlarının oluştuğunun kabulünün maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, fesih işleminin yerinde olmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin işyerine devamsızlıkta bulunması sebebiyle işverence haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 II-(g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca, 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Somut olayda, davalı tarafça davacının devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiği savunulmuş ise de dosya içersinde bir adet 03.09.2012 tarihli tutanak bulunmaktadır. Tutanakta davacının Haziran, Temmuz, Ağustos ayları içersinde işe gelmediği günlerin bulunduğu belirtilmiş, tutanakta imzası bulunan tek kişi de tanık olarak dinlenmiştir. Tutanak tanığı davacının gelmediği günler olduğunu beyan etmiş ise de somut beyanda bulunulmamıştır. Tutanak içeriği, tutanağın sonradan turnike kayıtlarına göre düzenlenmiş olduğu, davalı tanığının beyanları nazara alındığında davacının haklı fesih oluşturacak şekilde devamsızlık yaptığı somut olarak kanıtlanmamış ise de davacının düzenli olarak mesaiye riayet etmediği anlaşılmakla bu durumun iş yeri düzenini ve iş akışını olumsuz yönde etkilediği ve bununda fesih için geçerli neden oluşturduğu gözetilmeksizin davanın kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 08.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.