19. Hukuk Dairesi 2017/2163 E. , 2018/4096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar, davalı bankanın aleyhlerine genel kredi sözleşmesine dayalı alacak için icra takibi yaptığını, oysa çeşitli tarihlerde bankaya 16.000-TL ödediklerini, bu ödemeler gözetilmeksizin temlik alan tarafından 74.885,77-TL için takibe devam edildiğini belirterek, ödemelerinin düşülmesinden sonra bakiye borçlarının tespit edilerek, icra takibinden dolayı belirtilen miktar kadar borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temlik alan vekili, alacağı temlik aldıkları ... tarafından davacılarca haricen yapılan ödemelerin kendilerine bildirilmediğini, bu nedenle toplam tutardan bu ödemeler düşülmeden takibe devam edilmesinde müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı temlik eden banka vekili, yapılan ödemeleri düşerek alacağı temlik ettiklerini, temlik alan şirketin de temlik aldığı miktar üzerinden takibe devam etmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ikinci bilirkişinin raporunun hükme esas alındığı, 20/05/2008 tarihinde yapılan 5.000-TL" nin alacak miktarından düşülmek suretiyle takibe başlanıldığının anlaşıldığı, takip tarihinden sonra 1.000-TL, 3.000-TL ve 7.000-TL ödeme yapıldığı ve TBK" nın 100. maddesi gereğince öncelikle masraf ve faizden düşülmesi suretiyle dava tarihi itibariyle, asıl alacak miktarının 8.837,24 TL, işlemiş faizin de 29.199,21-TL olduğu, davacı tarafın dava tarihi itibariyle takip dosyasına borçlu olmadıkları iddiasının bu raporla yerinde görülmediği, davacılardan ... ile ..." nın 30/10/2014 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadıkları, açtıkları davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davalarını hüküm tarihine kadar yenilemediklerinden HMK" nın 150/1-5 maddeleri gereğince açtıkları davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, diğer davacı ... bakımından ise; davanın reddi ile, bu davacının 12/03/2014 dava tarihi itibariyle ... 1. İcra Müdürlüğü" nün 2014/55 sayılı icra dosyasında 8.837,24 TL asıl alacak ve 29.199,21 TL işlemiş faiz borcunun olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş olup , Dairemizin 2016/1900 Esas, 2016/10614 Karar sayılı 14/06/2016 tarihli bozma ilamı ile “Dava, İİK"nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm oluşturulup, infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. “ şeklinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı doğrultusunda davacılardan ... ile ..." nın 30/10/2014 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadıkları, açtıkları davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davalarını hüküm tarihine kadar yenilemediklerinden HMK" nın 150/1-5 maddeleri gereğince açtıkları davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, diğer davacı ... bakımından ise kullandığı kredi tutarının 15.000 TL olduğu ve takipten önce ödenen 5.000 TL’nin mahsup edilerek takibin açıldığı, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise TBK"nın 100. maddesi gereğince mahsubu gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... dava konusu kredi borcunu ödemek için çeşitli tarihlerde davalı bankaya 08/08/2008 tarihli takipten önce ve takipten sonra ödemeler yaptığını ancak davalı bankanın takipten önce yaptığı ödemeyi borç tutarından düşmeyerek fazla miktarda takip yaptığı gibi takipten sonra yapılan ödemeleri icra dosyasına bildirmeyerek haksız takip yapıldığı gerekçesiyle 16.000 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Bu itibarla mahkemece bu rapora dayalı hüküm tesisi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş konusunda uzman bankacı bilirkişilerinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek alacaklının davacı borçludan olan alacağının ve davacı borçlunun takip öncesi yaptığı ödeme ile takip tarihi itibariyle davacı borçludan fazla miktarda talep bulunup bulunmadığının tespiti ile takipten sonra yapılan ve icra dairesine bildirilmeyen ödemeler nedeniyle dava tarihi itibariyle davacının gerçek borcunun tespitinin yapılarak bu ödemeler dikkate alınmadığından borcun dava tarihi itibariyle ulaşacağı miktara göre aradaki fark kadar davacı lehine menfi tespit kararı verilmesini mümkün kılacak şekilde rapor alınarak ve mevcut duruma göre hüküm kurmaktan ibarettir. Yanılgılı ve eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davacı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ..."a iadesine, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.