16. Hukuk Dairesi 2016/11461 E. , 2020/2211 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dosya içinde bulunan belgeler ve ekli dava dosyalarına göre, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 4753 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışma sonucunda mera olarak tahsis edilen taşınmazlar bulunduğu gibi, davacının babası Hacı Salih Şahin ile kardeşi Mikdat Şahin ile Hazine arasında tescil, tapu iptali ve tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkin davaların görüldüğünün anlaşıldığı, bu davalarda ulaşılan sonuçların, eldeki dosyada taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümlemek için önem taşıdığı; ancak mahkemece fen bilirkişisinden mera tahsis haritası ile kadastro paftasını ölçekleri eşitlenmiş şekilde çakıştırmalı şekilde gösteren harita üzerinde kadastro tespit gününden önce ..."in taraf oldukları davalarda davaya konu olan bölümleri gösteren rapor alınmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı belirtilerek, yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılması, fen bilirkişisinden; yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar ile uzman bilirkişilerce gösterilen bölümlerin işaretlendiği, kadastro paftası ile bölgeye ait mera haritasını, davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının dayanağını oluşturan tescil haritasını ve dava dosyası ekinde bulunan önceki dava dosyalarında hükme dayanak oluşturan krokileri farklı renklerde çakıştırmak şekilde gösteren ve açıklayan ayrıntılı rapor alınması, taşınmazın, öncesinde kadim mera olsa bile tahsis dışında kaldığının saptanması halinde toprak tevzi komisyonlarının çalışma yaptıkları yerlerdeki meraların niteliğini değiştirme yetkisine sahip olmaları nedeniyle tahsis kararının kesinleştiği tarihte tahsisin dışında kalan taşınmazların mera niteliğinin kalkacağı göz önüne alınarak ve önceki davaların sonuç ve etkileri de gözetilerek, tahsis tarihinden kadastro tespit tarihine kadar davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılıp değerlendirilmesi, çekişmeli bölümün, kadim mera olmamakla birlikte mera tahsis haritasının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde de, mera tahsis kararından sonraki zilyetliğe değer verilemeyecek olmakla beraber 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak tahsis tarihine kadar; taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olmadığının saptanması halinde ise kadastro tespit tarihine kadar davalı veya önceki zilyetleri yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde de öngörülen edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; çekişmeli bölümün, kadim mera olup aynı zamanda mera tahsis haritasının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise davanın reddi gerekeceğinin düşünülmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 314 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişisi Bolhan Budak ve harita mühendisi Ferhat Çayıroğlu"nun 27.04.2016 havale tarihli raporuna ekli haritaya göre; (C) harfi ile gösterilen 1.340,88 metrekare taşınmaz parçasının ifraz edilerek aynı ada, son parsel numarası verilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebinin reddine, (C) harfi ile gösterilen kısmı dışında kalan taşınmaz parçasının kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme dayanak yapılan fen bilirkişi raporunda (C) ile belirlenen kısmının taraflar arasında kesin hüküm teşkil eden mahkeme ilamlarına ait dava konusu alan ve davacının dayanak tapu kaydı krokisi içerisinde kaldığı, (A) ve (B) harfiyle gösterilen bölümlerinin bu kapsam içerisinde kalmadığı, ayrıca bu kısımlarda davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında; taraflar arasında tescil, tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesine ilişkin davalarda dava konusu taşınmazı gösterir ölçekli krokiler ve aynı şekilde davacının dayanak tapu kayıt krokisi, toprak tevzi paftasından da yararlanmak suretiyle kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle uygulanması istenildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kroki ve tapu kayıt haritasından şeklen istifade edildiği belirtilmesi sebebiyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında, taraflar arasında kesin hükme esas teşkil eden anılan davaların hükmüne dayanak yapılan krokiler ile davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı okunup hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazların kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisinden, toprak tevzi paftası ile kadastro paftasının ölçekleri ile haritaları ölçekli olduğu anlaşılan kesin hükme esas teşkil eden davaların hükmüne dayanak yapılan krokilerin ölçekleri eşitlenip çakıştırılması suretiyle Hazine tapusu ve kesin hüküm oluşturan ilamlara ilişkin krokilerin çekişmeli taşınmaza uyup uymadığını irdeler şekilde krokili rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir kısmının tapu kaydı veya kesin hükme esas krokilerin dışında kalması durumunda kalan bölümler hakkında zilyetlik araştırması yapılarak zilyetliğin başlangıç günü, süresi, sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.