15. Ceza Dairesi 2017/14097 E. , 2020/3661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-g,62/1,53/1-2-3,52/2,58/6-7 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suç tarihinde Yeni Asır gazetesine 2006 model Hyundai marka ilk sahibi bayan doktor “yazılı ilan verdiği, söz konusu aracı satın almak maksadıyla müştekinin sanığı aradığı, sanığın telefonda kendisini ... olarak tanıttığı, kendisinin ve eşinin diş doktoru olduğunu, aracın Aliağa ilçesinde bulunduğunu söylediği, araç için 12.000 TL’ye anlaştıkları, sanığın herhangi bir Garanti Bankasına giderek 200 TL kaparo para yatırmasını söylemesi üzerine, müştekinin Garanti Bankasına 200 TL parayı ... adına yatırdığı, müştekinin aynı gün aracı almak için Akbank önüne gittiği ve sanığın orada olmadığının iddia edildiği olayda, sanığın ikrarı, müştekinin beyanları, kamera görüntüleri ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla, mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/436 esas, 2012/411 karar sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının, uyarlama yargılaması yapılmış ve tarafların uzlaşmış olmaları durumunda sanığın sabıka kaydında bulunan diğer ilamların hangisinin uygulanacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “24 gün” “20 gün” ve “400 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün” “4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.