Esas No: 2019/2125
Karar No: 2021/2441
Karar Tarihi: 05.07.2021
Danıştay 5. Daire 2019/2125 Esas 2021/2441 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2125
Karar No : 2021/2441
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:… adresinde bulunan taşınmazın maliki olan davacı tarafından, taşınmazını 2013 yılında kiraya verdiği … Üniversitesi'nin KHK ile kapatılması ve 2016 yılında kayyum atanmasından sonra kira alacaklarını tahsil edemediğinden ve taşınmaza girememesinden dolayı taşınmazda çok büyük hasarlar meydana geldiğinden bahisle oluştuğu ileri sürülen 190.000,00 TL maddi zararın tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının mülkiyetindeki taşınmazın 01/11/2017 tarihinde kendisine teslim edildiği, dolayısıyla davacının idari eylemden kaynaklanan zararını 01/11/2017 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca davacının 01/11/2017 tarihinden itibaren 1 yıl içinde ve en geç 01/11/2018 tarihine kadar idareye başvuruda bulunarak haklarının yerine getirilmesini talep etmesi gerekirken 1 yıl içerisinde idareye başvuruda bulunmadan ve 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 30/11/2018 tarihinde doğrudan açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, taşınmazda meydana gelen hasarın, mülk sahibince geriye yönelik herhangi bir hak talebinde bulunamayacağına yönelik taahhütname ile zararın tazmini için idareye başvuru yolunu kapatan yer teslim tutanağının tanzim edildiği 01/11/2017 tarihinde değil, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırmış olduğu bilirkişi raporunun kendisine tebliğ edildiği, 03/10/2018 tarihinde öğrenildiği, bu tarihe göre de davanın yasal süresi içerisinde açıldığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulması gerektiği iddia edilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:… adresinde bulunan taşınmazın maliki olan davacı tarafından, taşınmazını 2013 yılında kiraya verdiği … Üniversitesi'nin KHK ile kapatılması ve 2016 yılında kayyum atanmasından sonra kira alacaklarını tahsil edemediğinden ve taşınmaza girememesinden dolayı taşınmazda çok büyük hasarlar meydana geldiğinden bahisle oluştuğu ileri sürülen 190.000,00 TL maddi zararın tazminine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde;
"1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür." hükmüne, "Dilekçeler üzerinde ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; "İlk inceleme üzerine verilecek kararlar" başlıklı 15. maddenin birinci fıkrasının 1. fıkrasının (e) bendinde, idari merci tecavüzü halinde, dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği; 2. fıkrasında, dilekçenin görevli mercie tevdi halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihinin, merciine başvurma tarihi olarak kabul edileceği kuralına yer verilmiştir.
6749 sayılı Kanun ile değiştirilerek kabul edilen, 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1. fıkrasında "Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen;
ç) Ekli (IV) sayılı listesinde yer alan vakıf yükseköğretim kurumlarının kapatıldığı belirtilmiş, KHK eki 4 sayılı listenin 8. sırasında da Şifa Üniversitene yer verilmiştir.
7091 sayılı Kanun ile kabul edilen, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 'Devir işlemlerine ilişkin tedbirler' başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, "20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir."; 4. fıkrasında, "Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar." hükümleri yer almıştır.
7082 sayılı Kanun ile kabul edilen 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 'Dava ve takip usulü' başlıklı 16. maddesinde ise, "(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz." hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; 670 sayılı KHK'nın 5. maddesinin 1. fıkrası kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanların, öncelikle, anılan maddenin 4. fıkrası ile 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ilgili idareye başvuruda bulunmaları ve başvuru üzerine ilgili idari merci tarafından bir karar verildikten sonra, verilen karar aleyhine idari yargıda dava açmaları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri gereği eğer ilgili idareye başvuruda bulunması gerekirken, başvuruda bulunulmaksızın açılan bir davanın bulunması durumunda dilekçenin görevli merciine tevdiine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Burada idarenin kararını açıklamış olması, yargı yoluna gidebilmenin ön koşulu niteliğinde bulunmaktadır.
Olayda; davacı tarafından, İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:… adresinde bulunan taşınmazın 01/10/2013 tarihinde … Üniversitesine kiraya verildiği, 2016 yılı başı itibariyle ilgili Üniversite yönetiminin kayyuma devredildiği ve anılan Üniversitenin 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığı tarihe kadarki sürece ilişkin kira alacağının tahsili için 16/05/2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün E…. sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, ilgili taşınmazın davalı idarece 01/11/2017 tarihinde yer teslim tutanağı ile davacıya teslim edildiği, davacı tarafından söz konusu taşınmazda meydana gelen hasarın tespiti amacıyla açılan dava sonucu … Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliğinin … D.İş. sayılı dosyasında yapılan ve 03/10/2018 tarihinde davacıya tebliği gerçekleştirilen Bilirkişi Heyeti Tespit Raporu ile 144.000,00 TL hasarın tespit edildiği, davacı tarafından tespit raporunun kendisine tebliğinden sonra 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 4. fıkrası gereği 60 gün içerisinde ilgili idareye başvuru yapması gerekmekteyken, tespit raporunun tebliğinden sonra 30/11/2018 tarihinde doğrudan doğruya görülmekte olan işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; zarar tespitine dair bilirkişi raporunun davacıya 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine ilgili idareye başvuru ön koşulu yerine getirilmeden davanın 60 günlük dava açma süresi içerisinde 30/11/2018 tarihinde açıldığı hususları dikkate alındığında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-e maddesi uyarınca, dilekçenin görevli idare merciine tevdiine karar verilmesi gerekirken, davayı süre aşımı nedeniyle reddeden Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 05/07/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.