Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29884
Karar No: 2015/33859

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/29884 Esas 2015/33859 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/29884 E.  ,  2015/33859 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2015
NUMARASI : 2015/208-2015/774

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın görevsizliğine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait İ.-U. hattınca çalışan dolmuşta 1996-2011 yılları arasında şoför olarak çalıştığını, ücretinin günlük hasılatın %20"si üzerinden ödendiğini ve fesih tarihinde günlük 90,00-100,00 TL ücret aldığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davalıya ait araçta, davalı asil ve bir şoförün çalıştığını, davacının ise devamlı değil, ihtiyaç oldukça çalıştığını, davalının basit usulde vergilendirildiğini belirterek görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıya ait araçta davalı ve davacı olmak üzere iki kişinin çalıştığı, davalının başka bir geliri olmadığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesi"ne görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre iş mahkemelerinin görevi, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2. maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümleri uygulanmaz.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesine göre esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak belirtilmiştir. 507 sayılı Kanun, 5362 sayılı Kanun’un 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve maddenin ikinci cümlesi ile diğer kanunların 507 sayılı Kanuna yaptıkları atıfların 5362 sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı açıklanmıştır.
Esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında kalan işyerinde üç kişinin çalışması halinde, 4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (ı) bendi uyarınca, bu işyeri İş Kanununun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede üç işçi yerine “üç kişi”den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri 4857 sayılı Kanuna tabi olacaktır.
Somut olayda, dosya içeriğine göre davalının kendisine ait minibüste çalıştığı ve ekonomik faaliyetinin bedeni çalışmasına dayandığı konusu taraflar arasında tartışmasızdır. Ancak davacı, hafta içi davalı ve kendisinin sözkonusu minibüste şoför olarak çalıştığını, hafta sonlarında ise ismini bildirdiği beş kişinin şoförlük yaptığını iddia ederken, davalı ihtiyaç olduğunda kendisi ile birlikte davacı yada üçüncü kişilerin çalıştığını ve bu çalışmaların süreklilik taşımadığını savunmuştur. Dosyaya sunulan trafik ceza tutanaklarında davacı tarafından belirtilen kişilerin bir kısmının zaman zaman isimlerinin geçtiği görülmekle birlikte bu çalışmaların süreklilik taşıyıp taşımadığı anlaşılamamaktadır. Taraflar tanık listesi bildirmesine rağmen tanıklar dinlenmemiştir.
Bu durumda, mahkemece tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenerek davalı ile birlikte sözkonusu minibüste kimlerin düzenli olarak çalışması bulunduğu belirlenmeli ve minibüste çalışan kişi sayısı tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyulmalıdır. Ayrıca vergi dairesi müdürlüğünce bildirilen yazı cevabında davalının 2014 yılı itibari ile basit usulde vergilendirildiği belirtilmiş olup, davacının çalıştığını iddia ettiği 1996-2011 yılları arasında, davalının hangi usulde vergilendirildiği araştırılmalıdır. Ardından yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda 21.06.2005 tarihi öncesinde davalının geçimini münhasıran bu işten sağlayıp sağlamadığı araştırılmalı, 21.06.2005 tarihi öncesi ve sonrası için belirtilen ölçütler çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak uyuşmazlığın İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.12.2015 günü oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi