9. Hukuk Dairesi 2013/5689 E. , 2013/11807 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, izin ücreti alacağı ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin hiç bir haklı gerekçe gösterilmeden tek yanlı olarak sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem , ihbar tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık yaptığı için haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde çalışırken ücret konusunda davalı şirket yetkilisi ile tartışıp işyerini terk ettiği, davacının iş akdinin işverence feshedildiği hususunun ispatlanamadığı, davacı tanıklarından birisinin duyuma dayalı beyanda bulunup diğerinin de davacının işyerini kendisinin terk ettiğini belirttiği, davalı tanıklarının da terk iddiasını doğruladıkları bu durumda davacının kendisinin işyerini terk edip iş akdini feshettiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatlarının reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan miktar 400 TL olup, karar tarihi itibari ile 1540 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 426/A, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davacının tamyizine gelince;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının işyeri yetkilisi ile yaptığı görüşmeden sonra işyerinden ayrıldığı tarafların dinlettiği tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır.
Davacı tanığı ... işyeri yetkilileri ile davacı arasında ücretin düşürülmesi hususunda bir uyuşmazlığın çıktığını, net 900 TL olan ücretinin yarıya düşürülmek istendiğini bunu kabul etmeyen davacının iş yerini terk ettiğini ifade ederken, davalı tanıkları davacının işverenle odada görüştükten sonra çıkıp, ben artık çalışmayacağım deyip ayrıldığını belirtmişlerdir. Ayrıca tanık ifadelerinden davacıya idari kadroda çalıştığı için fazla çalışma ücreti ödenmediği de anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ücretinin düşürülmesini kabul etmemesi ve geniş anlamda ücret kapsamında değerlendirilen fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.