Esas No: 2021/3511
Karar No: 2021/3829
Karar Tarihi: 06.07.2021
Danıştay 10. Daire 2021/3511 Esas 2021/3829 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3511
Karar No : 2021/3829
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVACI : … (…)
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Komutanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı …'ın, askerlik görevini yapmakta iken, 20/04/2014 tarihinde … Kışlası 2 nolu nöbet mevziinde J. Er … ile birlikte nöbet tuttukları sırada, …'ın silahından çıkan merminin vücuduna isabet etmesi sonucu yaralandığı olayda idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden, 150.000,00 TL manevi tazminat ile annesi … için 100.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı …'ın maddi ve manevi tazminat istemi yönünden yapılan incelemede, davacı …'ın dava açıldıktan sonra, 25/12/2015 tarihinde vefat ettiği, bu durumda, davacının ölümü sebebiyle davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıları tarafından bir başvuru yapılmasına kadar dosyanın davacı … ile ilgili kısmı yönünden işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, davacı anne …'nün manevi tazminat istemi yönünden yapılan incelemede, davacının yakını …'ın ölüm ile sonuçlanan yaralanma olayının, bir kamu hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği, görülmekte olan hizmetle doğrudan doğruya ilgili olduğu göz önüne alındığında hizmetle zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağının mevcut olduğu, illiyet bağını kesecek başka bir olgunun bulunmadığı, her ne kadar yaralama olayının, J. Er …'ın silahına gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle meydana geldiği görülse de, J. Er … idarenin ajanı olup, onun kasıtlı veya taksirli hareketleri idareden soyutlanamayacağı gibi, düzenli bir idarenin sunduğu kamu hizmeti sırasında kendi ajanları da dahil, kimsenin zarar görmemesini sağlayacak şekilde gerekli önlemleri alması gerektiği halde, davacının yaralanması ve sonrasında tedavi gördüğü hastanede şehit olması ile sonuçlanan somut olayda davalı idare tarafından can güvenliğinin sağlanamadığı görüldüğünden, olay nedeniyle davacının uğramış olduğu manevi zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince idarece tazmin edilmesi gerektiği sonucuna varılarak, olayın ağırlığı ve duyulan acı ve üzüntü karşılığı takdiren 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 23/02/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacı …'ye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacı … yönünden, 2577 sayılı Kanun'un 26/1 maddesi uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıları tarafından bir başvuru yapılmasına kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına, davacı … yönünden, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL manevî tazminatın, davalı idareye başvuru tarihi olan 23/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacı …'ye ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat ve faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacılardan …'ın vefat ettiği, vefatı ile beraber Avukat … ile vekalet ilişkisinin sona ermesine rağmen, mahkemenin davacının vefatı sonrasında yaptığı ara kararları vefat eden davacının vekiline tebliğ ettiği, verilen esas kararda da vefat edenin davacı olarak gösterildiği, davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçılara 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca bildirimde bulunulmadığı, mirasçıların açılan bu davadan bilgi sahibi olup olmadıklarının bilinmediği ve usuli eksiklikler nedeniyle davalı istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin Mahkemeye taraflardan birinin dava esnasında ölümü halinde davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçılara ihbarda bulunma yükümlülüğü yüklemediği, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince, davacılardan …'ın vefat etmesi nedeniyle davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçılara 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca bildirimde bulunulmadığı, mirasçıların açılan bu davadan bilgi sahibi olup olmadıklarının bilinmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de, anılan kanun hükmü İdare Mahkemesine söz konusu mirasçılara bildirim yapma yükümlülüğü yüklemediğinden bu yönüyle İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle davalı idarenin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesi gerekirken dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/07/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.