Esas No: 2021/2814
Karar No: 2021/3831
Karar Tarihi: 06.07.2021
Danıştay 10. Daire 2021/2814 Esas 2021/3831 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2814
Karar No : 2021/3831
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. V. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin esasının incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, 10/10/2015 tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleşen patlamada yaralandığından bahisle maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle yapılan 06/09/2016 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile bu olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; ... İdare Mahkemesince, dava konusu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kabule ilişkin kısımlarına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere reddedildiği; davalı idare vekili tarafından Danıştay'a hitaben verilen ve 16/03/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin anılan kararının temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanun'la idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun'un anılan Kanun'la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, aynı Kanun'un "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin anılan maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı Danıştay'da temyiz isteminde bulunulabileceği; "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştay'ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup aynı Kanun'un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanun'da öngörülen parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, temyizen incelenerek bozulması istenilen Bölge İdare Mahkemesi kararının verildiği 2020 yılı için temyiz sınırı 176.000,00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından, toplamda 150.000,00 TL'lik tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, davaya konu edilen parasal miktarın, Bölge İdare Mahkemesi kararı tarihindeki güncel temyiz parasal sınırın altında kaldığı görüldüğünden, … Bölge İdare Mahkemesince verilen karar kesin olup temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, temyiz aşamasında kullanılan posta avansı miktarından artan kısmın isteği halinde davalı idareye iadesine, 06/07/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir" kuralı yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, "Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar" da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun'un Ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 03/01/2017 tarihinde temyiz parasal sınırının 103.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddelerinde, konusu belli bir para olan idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; "verilen kararlara göre" değil, açılan davalardaki parasal miktara göre yapılacağı hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen parasal sınırlar yıl itibarıyla yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın, davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle yaptığı 06/09/2016 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile bu olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle 03/01/2017 tarihinde açıldığı, dava konusu işlemin incelenmeksizin reddi, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen kararın kabule ilişkin kısımlarına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince reddi üzerine anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istemiyle temyiz başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı 03/01/2017 tarihinde temyiz parasal sınırının 103.000,00 TL; davada istenilen tazminat miktarının 150.000,00 TL olduğu ve bu miktarın davanın açıldığı 2017 yılındaki temyiz parasal sınırının üzerinde olduğu görüldüğünden; bakılan dava 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan davalar arasında yer aldığından, temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararına karşı temyiz yolunun açık olduğu sonucuna varılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenle davalı idarenin temyiz isteminin incelenmesi gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.